Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/2980 E. 2017/2998 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2980
KARAR NO : 2017/2998
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/09/2015 tarih ve 2011/200-2015/532 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; ihbar olunan … Bankası personeli ile davalılar … ve … hakkında silahsız örgüt kurarak zimmete para geçirme nedeniyle ceza davası açıldığını, bankanın müşterisi …’ın hesabından da ayrı tarihlerde toplam 25.000 TL paranın bilgisi ve izni olmaksızın diğer davalı …’a havale edilmiş olduğu, … ile banka müşterisi …’ın tanışıklığı yada herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, müşterisinin zararını bankanın giderdiğini ve bu konudaki alacak ve dava hakkını da müvekkiline devrettiğini, davalıların haksız yere uhdelerine aldıkları para nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 25.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin mimar olduğunu davalıların evinin iç tadilatları ile mobilya gereksinimini sağladığını, …’nin bir arkadaşının kendisine borcu olduğunu onun hesabından para göndereceğini söyleyerek iki defada 25.000,00 TL para gönderdiğini, bu paraları davalıların evi için harcadığını, sebepsiz zenginleşenin diğer davalılar olduğunu savunarak davanın reddi istemiştir.
Davalılar … ve …; banka çalışanı …’un borsada oynadığını söyleyerek kendileri adına da işlem yaptığını, kazandıkları paraları ödemek için hesap numarası istediğini, …’a ev ile ilgili ödeme için onun hesap numarasını verdiklerini, ancak …’un parayı banka müşterilerinin hesaplarında aldığını bilemeyeceklerini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı bankada hesabı bulunan bir müşterinin hesabından davalılardan …’ın hesabına toplam 25.000,00.-TL para transfer edildiği, bankanın dava dışı müşterinin zararını giderdiği, dava dışı müşteri ile davalı … arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı …’ın para transferini …’ye yapılan iş karşılığı olduğunu beyan ettiği, davalılar … ile … arasındaki iç ilişkinin ve aralarındaki alacak verecek durumunun işbu davanın kapsamı dışında olduğu, davanın niteliğinin sebepsiz zenginleşme olması nedeniyle bu aşamada transferin kimin talimatı ile gerçekleştiğinin sonuca etkili olmadığı, haksız yere hesabına para transferi yapılan davalı … açısından sebepsiz zenginleşmenin şartlarının gerçekleştiği, ceza davası sonucunun beklenilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle davalı … bakımından davanın kabulü ile 25.000,00.-TL’nin 30/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar yönenden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olup, davadışı … Bankası’nın davalılardan olan alacağını davacı temlik almış ve bankada gerçekleşen zimmet fiiline iştirak ettikleri için gerçekleşen zarardan sorumlu olduklarını iddia etmiştir.
Davalı …’ın, diğer davalı …’nin evi için mimar olarak hizmet verdiği ve bu kapsamda alacaklı olduğu … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının kesinleşmesi ile sabit hale gelmiş olup, her ne kadar mümeyyiz davalının hesabına …’nin borcu için dava dışı …’ın hesabından rızası dışında bir para gönderilmiş ise de, davalı artık bu para üzerinde malik olmuştur ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 990. maddesi uyarınca para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle iktisap etmiş olan kimseye karşı taşınır davası açılamayacaktır. Bu durumda, davalı …’ın, sebepsiz zenginleşmediğinin kabulü ile hakkında açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde … ile … arasındaki ilişkinin işbu davanın kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalılar … ve …’nin … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/47esas sayılı dosyasında, … Bankası A.Ş. … Şubesi müşterilerinin hesaplarından usulsüz yöntemlerle elde edilen paraları zimmete geçirmek için silahsız örgüt kurmak ve yönetmek suçundan yargılandığı, ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre de davalılar … ve …’nin zimmet fiiline iştirak ederek haksız yere tasarruflarına yüksek miktarda para geçirdiklerinin tespit edildiği, davalıların iddia ve suçlamaları kabul etmediği, ancak yargılamanın halihazırda da devam ettiği gözetilerek işbu ceza dosyasının mümeyyiz davalıların sorumluluklarının tayini için bekletici mesele yapılması gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle davalılar … ve … yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.