Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/2502 E. 2017/4917 K. 02.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2502
KARAR NO : 2017/4917
KARAR TARİHİ : 02.10.2017

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/377-2015/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1927 yılından beri sabun, kişisel bakım ve temizlik ürünleri sektöründe faaliyet gösterdiğini, çok sayıda markanın sahibi olduğunu, özellike ‘DURU’ markasının müvekkilinin tanınmış markalarından biri olduğunu, markanın ilk defa 02.09.1969 yılında 117640 sayı ile tescil ettirildiğini, davalının 2012/73388 sayılı ‘DGS DURU GOLD’ ibareli ve tebliğin 35.06 alt grubu kapsayan marka başvurusuna müvekkili tarafından yapılan itirazın nihai olarak TPE YİDK tarafından reddedildiğini, davalının marka başvurusunun müvekkilinin markası ile benzer olduğunu, başvurunun kapsadığı hizmetlerin ve ilişkili malların müvekkilinin 2005/40489 sayılı markası kapsamında yer aldığını, iltibas tehlikesi bulunduğunu, tescili halinde davalının haksız yarar sağlayacağını, müvekkilinin markasının itibarının ve ayırt edici karakterinin zedeleneceğini ileri sürerek TPE YİDK’in 2014-M-9956 sayılı kararının iptali ile tescil edilmiş olması halinde başvuru markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, markalarda karşılaştırılan işaretlerde ‘DURU’ kelimesinin ortak unsur olduğu, ortak esaslı unsurdan kaynaklı benzerlik ve seri marka imajı olduğu, ortalama tüketicinin, davalı markasının, davacı markasının türevi yahut alt/yan markası olduğunu veya marka sahibi işletmeler arasında idari-ekonomik bir bağ bulunduğunu düşünmesinin olası olduğu, markaların aynı ve/veya ilişkili mal veya hizmetler üzerinde kullanılmaları halinde iltibasa neden olabileceği, davalının davaya konu markasında 35. sınıftaki hizmetlerin özel olarak ifade edildiği, 14. sınıfı kapsayacağına dair sınırlamaya gidilmiş olduğu ancak tüketicilerin mal ve hizmetin kaynağında yanılgıya düşebilecekleri, davacı markasının “sabun” emtiası üzerinde tanınmış marka olmakla birlikte davalı marka başvurusunun hizmet listesinin tamamı, davacı markasının emtia listesi ile benzer olduğundan 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.