Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/249 E. 2017/2759 K. 09.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/249
KARAR NO : 2017/2759
KARAR TARİHİ : 09.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 14/05/2015 tarih ve 2005/611-2015/368 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların, dava dışı kredi mevzuatına aykırı bir surette ticari kredi kullandırdıklarını, bu kredinin ödenmemesi sebebiyle başlatılan takipte asıl borçlu için “Borç Ödemeden Aciz Belgesi” düzenlendiğini, bu belgenin düzenlenmesi ile müvekkili bankanın zararının oluştuğunu ileri sürerek 13.299,45 TL asıl alacak, 52.208,47 TL işlemiş faiz, 2.610,42 TL BSMV, 232,45 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 68.350,80 TL’nin reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, ullandırılan kredinin mevzuat ve banka kurallarına uygun olduğunu, gerekli istihbaratın yapılıp belgelerin toplandığını, kefaletin alındığını, bankadaki görevinden ayrılmasından sonraki yetkilileri uyarmasına rağmen kefil firmanın hesabına gelen dövizin kredi borçlusunun borcuna mahsup edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, banka alacağının zamanında ve gereği gibi takip edilmediğini, müvekkilinin sicil amiri olan şube müdürünün talimatlarını yerine getirdiğini, şube müdürünün birçok krediyi olağan prosedürün dışında bir yol izleyerek gerçekleştirdiğini, müvekkilinin bu kredi işlemlerini imzalamak zorunda kaldığını, 3. kişinin ağır kusurunun zararla illiyet bağını kestiğini, müvekkilinin kredi vermeye yetkili olmadığını, bankanın bu işlem ve eylemlere ses çıkarmayarak onay verdiğini, ancak yasal faiz istenebileceğini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının zararı müfettiş raporları kararları ile çok önceden öğrendiğini, buna rağmen alacağın tahsili için gereğini yerine getirmediğini, dava konusu kredinin onay tarihinde müvekkilinin 2. müdürlük kursu gördüğünü, usule ve mevzuata aykırı bir fiil işlemediğini, faize faiz yürütülemeyeceğini, ancak yasal faiz istenebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
…/…

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklardan şube müdürü … hakkında açılan ceza davasında Yargıtay’ın suçu görevi kötüye kullanma olarak nitelediği, buna göre davalı sanık hakkındaki ceza davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, davacı bankanın usulsüz kredi kullandırılmasına ilişkin zararı en geç 26.10.1999 tarihli Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile öğrendiği, suç tarihi olarak kabul edilen 01.02.1997 ve 04.02.1998 tarihleri ile dava tarihi arasında uzamış ceza zamanaşımının dahi geçtiği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz eden davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 09.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.