Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/2443 E. 2017/5253 K. 11.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2443
KARAR NO : 2017/5253
KARAR TARİHİ : 11.10.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17/07/2014 tarih ve 2013/122-2014/1070 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında imzalanan …. Noterliğinin 28/01/2004 tarih 3065 yevmiye numaralı Acentelik Sözleşmesi gereğince 28/01/2004-Mart 2008 tarihleri arasındaki komisyon alacaklarının davalının düzenleyip gönderdiği sigorta komisyon gider belgeleri karşılığında müvekkiline ödendiğini, Mart 2008 döneminde ise hiçbir ödeme yapmadığını ve komisyon gider belgesi düzenleyip göndermediğini, komisyon alacağının miktarı konusunda bilgi vermediğini, hangi poliçelerin yürürlükte hangi poliçelerin iptal olup olmadığı ve alacak miktarının davalı tarafından bilindiğini, alacağın likit olduğunu, aylık ortalama 2.000,00 TL civarında komisyon alacağı olduğunu ve ödenmediğini, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2008/11681 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek, davalının itirazının iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; taraflar arasındaki geçerli poliçelerin 28 Ocak 2004 – 11 Şubat 2008 tarihlerini kapsadığı, incelenen dönemlerin sonunda sigorta acentesinin bir alacağının olmadığının tesbit edildiği, ayrıca acentelik sözleşmesinin 22. maddesinde her ne sebeple olursa olsun sözleşmenin feshi halinde acentenin … emeklilikten herhangi bir nam altında hiç bir hak ve tazminat talep edemeyeceğine dair hüküm bulunduğu, TTK’nin 134. maddesine göre tazminat alacağı bulunduğuna dair delil ibraz edilmediği, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin iddia ve isbat edildiği takdirde tazminat istenebileceği ancak davacının böyle bir iddiasının da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.