Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/2377 E. 2017/4909 K. 02.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2377
KARAR NO : 2017/4909
KARAR TARİHİ : 02.10.2017

MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2015 tarih ve 2014/184-2015/170 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 2014 yılında kurulan müvekkilinin kuruluştan önce tasarladığı “MANİSA KARDAN CEMMER” markasının tescilini almak için 06.11.2013 tarihinde de marka başvurusu yaptığını, ancak kardan ürünü için piyasada tek başına hakim olmak isteyen davalının da müvekkilinin bu başvurusundan haberdar olarak 18.11.2013 tarihinde müracaat ettiğini, 25.08.2014 tarihinde de markanın davalı adına tescil edildiğini, davalının bu müracaatının markayı kullanmayı değil kendisinden küçük firmaların piyasaya çıkmasını engellemeyi amaçladığını, nitekim tescil öncesi anılan marka için bir kullanımının bulunmadığını, ibarenin kullanım hakkının müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli “MANİSA KARDAN” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, müvekkilinin markasına tecavüz teşkil eden tüm ürünlere, belgelere vs. el konulmasını, tecavüz teşkil eden davalı markasının silinmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, işbu davanın sadece davacı aleyhine açtıkları marka hakkına tecavüzün önlenmesi talepli dava ve davacı şirket yetkililerinin yargılandıkları ceza davasını yavaşlatmak, sürüncemede bırakmak ve tecavüze bir süre daha devam edebilmek için açıldığını, dava dilekçesinde belirtilen marka başvurusunun davacı ile bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu markanın müvekkilince kullanımının yıllar öncesine dayandığını, 2014 yılında kurulan davacının bu markayı maruf ve meşhur hale getirdiği iddiasının dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının selefinin 06.11.2013, davalının ise 18.11.2013 tarihinde marka tescil başvurusu yaptıkları, davalı şirketin 2013/93624 sayılı başvurusunun tarihi daha sonra ise de davacı başvurusundan daha önce sonuçlanarak 25.08.2014 tarihinde tescil edildiği, taraf başvurularının aynı/bağlantı mal ve hizmetleri kapsadığı, işaretler arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu, bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda tarafların önceye dayalı haklarının bulunduğunu ispatlayamadıkları, işareti tanıtarak maruf hale getirdiklerinin kabul edilemeyeceği, ancak davacının devir aldığı “CMMR MANİSA KARDAN CEMMER + ŞEKİL” markasının davalıya göre daha önceki bir tarihte başvuruya konu edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2013/93624 sayılı “MANİSA KARDEN” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.