Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/2183 E. 2017/4984 K. 03.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2183
KARAR NO : 2017/4984
KARAR TARİHİ : 03.10.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2013/532-2015/358 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 23.02.2012 tarihinde imzalanan protokole göre davalı ile müvekkilinin 2 yıllık çalışması neticesinde … Fırını yapımı ile ilgili ihaleyi davalının kazandığını ve davalı tarafça ihale kapsamında yapılan projenin tesliminde müvekkiline 50.000 Euro ödenmesinin taahhüt edildiğini, fakat davalı tarafından bir ödemenin yapılmadığını beyanla ödenmeyen komisyon bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; protokolde yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca protokolde asıl tarafın davacı olmadığını, protokol kapsamında yaptığı işi ispatlaması gerektiğini, duruşmada müvekkili tarafından bazı iş ve işlemler için imzalı boş kağıtların davalıya verildiğini fakat böyle bir sözleşmenin imzalanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından bazı iş ve işlemler için boş sayfalara imzalar atıldığı ancak 23.02.2012 tarihli protokolün imzalanmadığının beyan edildiği, açıkça bu protokol altındaki imzaya itirazının söz konusu olmadığı, protokol metnine göre davalı şirket tarafından komisyon bedelinin davacının şahsına ödeneceğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7.658,32 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.