YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2154
KARAR NO : 2017/1051
KARAR TARİHİ : 23.02.2017
Taraflar arasında görülen davada verilen 08/12/2015 tarih ve 2014/157-2015/774 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Banka vekili ile ihbar olunan vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21/02/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. …, davalı ..dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tasarruf mevduatı hesabına 06/12/1999 tarihinde 43.000 $ yatırdığını, karşılığında davalı mevduat cüzdanı fotokopisi verdiğini, banka hesap defterinin en başında alt kısmında ise lduğunu, davalı üdürünce bu ibarenin bir tür mevduat çeşidi olarak açıklandığını, kısa bir süre sonra daval devri üzerine, davalı Banka’dan parasını çekmek isteyen müvekkiline parasının isimli başka bir bankaya havale edildiği için ödeme yapılamayacağının söylendiğini, müvekkilinin parasını o tarihten bu yana alamadığını, paranın davalı Banka tarafından müvekkilinin talimatı ve onayı olmaksızın hesabına aktarıldığını, davalı Banka’nın ilk önce devredildiğini, tarafından satın alındığını, davalı arasındaki organik bağın sayılı ilamı ile net olarak ortaya çıktığını ileri sürerek, öncelikle davanın ihbarını, 43.000 $ ahsil tarihindeki TL karşılığının, paranın bankaya yatırıldığı 06/12/1999 tarihinden itibaren devlet bankalarının 1 yıl vadeliödediği en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka ve ihbar olunan vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak, davacının mevduatının davalı Banka çalışanların yönlendirmesi ile esabına havale edildiği, ancak paranın gönderilmeyerek davalı uhdesinde bırakıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 43.000.00 USD’nın Türk Borçlar Kanunu’nun 99. maddesi gereğince fiili ödeme günündeki belirlenen efektif satış kuru karşılığı üzerinden maddesi gereğince; devlet bankalarından birinin bir yıl vadeli hesabına ödediği 06/12/1999 tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı Banka vekili ile ihbar olunan vekilleri temyiz etmiştir.
1- İhbar olunan vekilleri temyiz isteminde bulunmuş ise de davacı tarafça hakkında husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığı gibi mahkemece hüküm de usul ve yasaya uygun olarak sadece davanın açıldığı davalı taraf aleyhinde kurularak, ihbar olunanlar aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. O halde, aleyhinde verilmiş bir hüküm bulunmayan hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davalının sorumluluğunun BK’nın 41, 55 ve TTK’nın 336’ıncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacının zararını Off Shore Bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zaman aşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı …Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Ancak, davalı Banka’nın 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen yazılı şekilde davalı Banka’nın harçtan dolayı sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan vekillerinin temyiz istemlerinin REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan ”Davacı tarafından yapılan 1.595,05 TL harç gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti gideri ve 189,10 TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.584,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ibaresinin çıkarılarak yerine ”davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan harcın talep halinde davacı tarafa iadesine, davacı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti gideri ve 189,10 TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.989,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine”’ ibaresinin eklenmesine ve kararın davalı …Ş. yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.