Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/2043 E. 2017/5336 K. 12.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2043
KARAR NO : 2017/5336
KARAR TARİHİ : 12.10.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/11/2014 gün ve 2014/1327-2014/394 sayılı kararı onayan Daire’nin 04/11/2015 gün ve 2015/4799-2015/11569 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanmasının ardından tasfiye sonu tescil için davalıya yaptıkları başvurunun vergi dairesi tarafından konulan haczin kaldırılması gerektiğinden bahisle reddedildiğini, oysa şirket hakkında haciz kararı bulunması halinde tescilin yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmadığını ileri sürerek, TTK’nın 34. maddesi gereğince anılan kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından verilmiş bir red kararı bulunmadığını, davacıya eksikliklerin tamamlaması için bildirim yapıldığını, TTK’nın 543. maddesi uyarınca tescil işlemi ancak şirket borçlarının ödenmesinden sonra gerçekleştirilebileceğinden yapılan işlemin yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 2015/4799 Esas 2015/11569 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, TTK 34. maddesine göre açılan Ticaret Sicil Müdürlüğü kararına itiraza ilişkindir.
Mahkemece, tasfiyenin sona ermesi için şirketin borçlarının ödenmesinin gerektiği, vergi kanunları gereğince sorumlu olanlar tarafından amme alacağı ödenmedikçe tasfiyenin sona erdiğinden bahsedilemeyeceği belirtilmiş ise de, bir şirketin borçlarını ödemeksizin ve şirket mal varlığı ve öz varlığına göre eksi bakiyeyle de tasfiyesinin yapılabileceği gözetilmeksizin, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 04.11.2015 tarih, 2015/4799 E. 2015/11569 K sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 04.11.2015 tarih, 2015/4799 E. 2015/11569 K sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz, peşin ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 12/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.