YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2013
KARAR NO : 2016/2477
KARAR TARİHİ : 07.03.2016
MAHKEMESİ : …. 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2015
NUMARASI : 2015/222-2015/559
Taraflar arasında görülen davada …. 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/11/2015 tarih ve 2015/222-2015/559 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasındaki mevcut ardiye sözleşmeleri gereğince alacaklı müvekkili şirket tarafından, davalı şirketin alıcısı olduğu beyannameler kapsamındaki ithalat konusu emtiaların müvekkili şirkete ait gümrüklü antrepoda depolandığını, davalının depolama ücretlerini düzenli ödediğini ancak 2014 yılı Temmuz ayından itibaren depolama ücretlerini ödememeye başladığını, bu nedenle …. 8 İcra Müdürlüğünün 2015/1025 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek davanın kabulünü, 12.303,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini İtalep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ardiye sözleşmesinin devam ettiği süreçte taraflar arasındaki ticari ilişkiye göre müvekkili şirketin davacı şirkete sözleşme kapsamında bugüne kadar yükümlülük altında olduğu ödemelerin belli bir kısmını ödediğini, ancak Çin’den getirilen malların gümrüksüz olarak antrepoda depolandığını, tam olarak ithalat tamamlanmadan Türkiye’deki bu mallar ile ilgili gümrük mevzuatı değiştiğinden firmanın zor durumda kalıp ticareti tamamlayamadığını, bu nedenle antrepo borcunun belli bir kısmını ödemiş olsa da davacı firmaya bir miktar borcu bulunduğunu ancak dava değerinde belirtilen tutarda olmadığını, bu nedenle icra takibine itiraz edildiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın kısmen reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki depo kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelinin ödenip ödenmediği konusunda olduğu, HMK’nın 4. Maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği gerekçesiyle davaya bakma görevi …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, antrepo ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, saklama sözleşmesi 6098 sayılı TBK m. 561 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi gereğince her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava olup, ayrıca aynı yasanın 4/2-c maddesi gereğince saklama sözleşmesini düzenleyen 6098 sayılı TBK’nın 561 ila 580. maddelerinden kaynaklanan ihtilaflar da, mutlak ticari davadır. Bu nedenle mahkemece, görevli olduğu hususu gözetilerek yargılama devam edilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.