Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/1680 E. 2017/5479 K. 18.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1680
KARAR NO : 2017/5479
KARAR TARİHİ : 18.10.2017

MAHKEMESİ : … 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/01/2015 tarih ve 2013/99-2015/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; davalının Rolls Roll ve Roll Rex ibareli markalı ürünlerinin ambalaj ve ambalaj kompozisyonlarının müvekkillerinin dava dilekçesinde numarası ve ismi belirtilen Ferrero Rocher ve Rafaello ibareli tescilli markalarına iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığını, davalının bu ambalaj tasarımları için yaptığı tescil başvurusunun itiraz üzeirne reddeidlmiş olmasına rağmen halihazırda haksız kullanımına devam edildiğini ileri sürerke marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve dava dilekçesinde belirtildiği şekilde önlenmesi, hüküm özetinin ilanı talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin kullandığı kompozisyon ve tasarımların tescilli olduğunu ve kullanımın davacının marka haklarıyla iltibas oluşturmadığını, ambalajların teknik zorunluluktan kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2002/20945,2002/18254, 2002/20947, 2010/60694 nolu markalarının ürün ambalaj görselinden oluşan şekil markaları olduğu, davalının 2009/01949 nolu markasının da ürün şekil ve ambalaj görünümüne ilişkin olduğu, 556 sayılı KHK gereğince marka tescilli olduğu sürece korumadan yararlandığından marka sahibinin tescile uygun kullanımı başkasının marka veya tasarımlarına benzer de olsa marka veya tasarım haklarına tecavüz oluşturmayacağından davalının 2009/01949 nolu markasının kullanımının önlenmesi şeklinde karar verilmesi mümkün olmadığı, ancak bilirkişi raporunda görsellerle de tespit edildiği üzere ambalajlanmış küre çikolatalarının davacının ürün ambalajıyla neredeyse birebir benzer şekilde ambalajının şeffat plastik malzemeden aynı boyutta yapılması, benzer büyüklükteki saydam kutu içine benzer şekilde konumlandırılması, markanın benzer şekilde kutunun ortasına ve enine kesen bir kesit üzerine oval ve kalp şeklinde benzer yerleştirilmesi, üçlü ürün ambalajın da davacının üçlü ürün ambalajı ile neredeyse birebir benzer oluşturulması markanın üçlü ürün üzerine davacının markasının konumlandığı biçimde ortadaki ürün üzerine yuvarlak zemin üzerine yerleştirilmesi nedeniyle ürün ambalajlarının bıraktığı bütünsel izlenim ve davacının tescilli 2002/20949 nolu üçlü ürün şekil markası ile 2001/09438 ve diğer şekil markaları ve ambalajlarıyla iltibas oluşturduğu gerekçesiyle davalının 2009/01949 nolu markasını tescile uygun kullanım hakkı saklı tutularak bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davalının, davacının ambalajlarıyla iltibas oluşturacak şekilde ambalaj kullanımının davacının marka ve ambalajlarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile önlenmesine, belirtilen ambalaj içinde ürünün satışının, piyasaya sürülmesinin önlenmesine, bilirkişi raporu da dikkate alınarak raporda belirtildiği şekildeki kullanımın tedbiren önlenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin bir gazetede bir kez yayınlanmasına, diğer fer’i taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.