Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/1612 E. 2017/4305 K. 13.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1612
KARAR NO : 2017/4305
KARAR TARİHİ : 13.09.2017

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/02/2015 tarih ve 2014/385-2015/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2013/37339 sayılı “EMİ HARİTA” ibaresinin 35. ve 42. sınıflarda tescili için yaptığı başvurunun TPE tarafından 2000/20439, 2003/12140 sayılı ve “EMİ”, “EMI+şekil” markalara benzer olduğundan bahisle 556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi uyarınca tüm emtialar/hizmetler yönünden reddedildiğini, bu ret kararına yaptıkları itirazların da TPE YİDK’nun kararı ile reddedildiğini, ancak redde mesnet markalar ile başvuru konusu markanın farklılık arz ettiği ve tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığını ileri sürerek TPE YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili; davacı başvurusu ile redde mesnet markaların KHK’nin 7/1-b bendi anlamında benzer olduklarını, YİDK kararının hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait 2013/37339 sayılı başvurunun “EMİ HARİTA+şekil” ibaresinden oluştuğu, redde dayanak alınan 2000/20439, 2003/12140 sayılı markaların “EMİ”, “EMI+şekil” kombinasyonundan oluştuğu, başvuruda yer alan harita sözcüğü ile dünya haritası silüetini içeren logo görseli dolayısıyla başvuru itiraza dayanak markalar ile aynı değil ise de, ortalama tüketicinin algısında asıl vurguyu taşıyan sözcük olan “EMİ” harflerinin ortak unsur olarak yer alması ve gerek başvurudaki gerekse itiraza dayanak markalardaki şekil unsurlarının tüketici algısını farklılaştırabilen ilaveler olmadığı, bu durumda başvuru konusu markanın itiraza dayanak markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzer kabul edilmesi gerektiği, bunun yanında çekişmeli başvurudan çıkarılan hizmetlerin de itiraza dayanak markalarla aynı ya da aynı tür bulunduğu ve 556 sayılı KHK’nın 7/1-b hükmünde düzenlenen tescil engelinin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu marka başvurusu şekil ve kelimeden oluşan karma bir markadır. 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca ret kararı verilebilmesi için herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede markaların işaretleri ile kapsamlarındaki ürünlerin benzer olması gerekmektedir. Oysa, somut
olayda başvuru ile redde mesnet marka arasında ayniyet olmadığı gibi, ilk bakışta ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik de bulunmamaktadır. Mahkemece, başvurunun ilana çıkarılması ve ancak redde dayanak marka sahibinin itirazı halinde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca yapılabilecek olan iltibas değerlendirmesinin KHK’nın 7/1-b bendi anlamında mutlak red sebebi kapsamında yapılmayacak olması nedeniyle davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.