Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/14870 E. 2018/7686 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14870
KARAR NO : 2018/7686
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/04/2015 tarih ve 2014/701-2015/295 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 04.12.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı … vekili Av. … ile davalılardan … ve … vekili Av. …ile davalılardan … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, TSMF nin 13/02/2004 tarihli 13 sayılı, 09/02/2014 tarihli 51 sayılı kararları ile Uzan grubuna ait şirketlerin ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimine … tarafından el konulduğunu, davacı …A.Ş’nin de … tarafından yönetim ve denetimine el konulan 74 adet medya grubu şirketinden bir tanesi olduğunu, … kurulu tarafından göreve getirilen yeni medya gurubu yönetimince söz konusu grup şirketlerinin muhasebe kayıtlarının incelemeye alındığını, el koyma sonrasında kasada olması gereken nakit ve çek tutarları ile mevcutlar arasında fahiş farklar bulunduğunun tespit edildiğini, bu durumun şirket kasasına ödenmemiş olmakla birlikte fiktif olarak ödenmiş görünen apel tahsilatlarından kaynaklandığını, davalıların bir kısmının figüran ortak, bir kısmının hakim ortak konumunda bulunduklarını, diğer davalıların da değişik kademelerde yönetici ve denetici sıfatlarının olduğunu, davalıların el ve iş birliği içinde bulunduklarını, muvazaalı ve organize hareket ederek bu zararı meydana getirdiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 111.000.00 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar ve vekilleri, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davalıların sorumluluklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının iddia ettiği gibi apel ödemelerinin fiktif yapılmasından kaynaklı bir zararın bulunmadığı, el koyma tarihi itibariyle yapılmış bir devir teslim tutanağının olmaması, ayrıca sayım tutanağının bulunmaması nedenleriyle açığın tam olarak kim tarafından ve ne zaman yapıldığının belirlenmesinin de mümkün olmadığı, el koyma tarihi itibariyle zararın varlığının tespit edilmemesi ve buna bağlı olarak da davalıların sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davalı …’ın ölü olduğu anlaşılmakla ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından bu davalı yönünden davanın reddine, davalılar …, …, …, Süleyman Satır, …, …, …, …, … haklarında açılan davanın HMK 150. mad. gereğince açılmamış sayılmasına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı … vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar … ile … ve …’na verilmesine, …’den harç alınmasına yer olmadığına, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.