Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/14669 E. 2018/7290 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14669
KARAR NO : 2018/7290
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/06/2016 tarih ve 2013/79-2016/304 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 20/11/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili bankanın … Şubesinde 20.02.2012 tarihinde kasa sayımında 98.000 TL noksan çıkması üzerine yapılan araştırma neticesinde şube servis görevlisi … tarafından davalının hesabına açıktan 98.000 TL para yatırıldığının tespit edildiğini, işlem anında ya da öncesinde adı geçen müşterinin işlemi yapan servis görevlisi … yanında olmadığı gibi 98.000 TL tutarındaki paranın şubeye getirildiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığını, aynı gün davalı tarafından yapılan işlemle 70.000 TL tutarında paranın davalının hesabından dava dışı … ’a “konut alımı için gönderilen” açıklamasıyla EFT yapıldığını, EFT sonrasında hesapta kalan paranın parçalar halinde davalı tarafından farklı şubelerden çekildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl alacak olan 98.000 TL’nin davalı …’in hesabına aktarıldığı 20.02.2012 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek temerrüt faizi, BSMV, yargılama ücreti ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ve ağabeyinin güvenini kazanan davacı banka çalışanı … ’in müvekkili ve ağabeyinden bankada değerlendireceğini söyleyerek iş yerinde elden 110.000 TL aldığını, …’nin tavırlarından şüphelenmeleri üzerine parayı bir başka hesaba havale yapmasını istediklerini, kalan kısmı da bankanın ilgili şubesinden kurtarmak için başka şubelerden çektiğini, banka görevlisi …’nin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, para yatırma dekontu ile fiziki olarak para teslimi olmadan davalının hesabına 98.000,00 TL’nin yatırıldığı, davalının hesabına yatan bu tutarın 70.000,00 TL’lik kısmının aynı tarihte … isimli şahsın hesabına ‘’konut alımı açıklaması ile gönderildiği’’ kalan kısmının bankadan parçalar halinde çekildiği, davalının 110.000,00 TL tutarındaki paranın önceki
tarihte banka görevlisi … davalı ve abisi tarafından teslim edildiği iddiasının ispatlanamadığı, bu durumda davalının sebepsiz yere zenginleştiği ve zenginleşmesinin de haklı bir sebebinin bulunmadığı, ayrıca davalının zenginleşmesi ile davacı bankanın fakirleşmesi arasında illiyet bağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 98.000,00 TL’lik alacağın 20.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve banka müfettişi tarafından alınan 22.02.2012 tarihli beyanında davalı …’in dava dışı … borç verdiğini açıkca beyan etmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.020,18 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.