Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/14573 E. 2017/2306 K. 20.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14573
KARAR NO : 2017/2306
KARAR TARİHİ : 20.04.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/03/2006 tarih ve 2001/881-2006/115 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/04/2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı Banka nezdinde 02.02.1984 tarihinde 1 yıl vadeli 10.000 TL tutarında vadeli mevduat hesabı açıldığını, bu hesabın dava dışı şirkete verilen banka teminat mektubunun teminatı olarak rehnedildiğini, 22.02.1999 tarihinde bankaya müracaat edilerek hesap bakiyesinin sorulduğunda davalı tarafından ilgisiz vadeli ve vadesiz hesaplar gösterilerek yanıt verildiğini ve teminat mektubunun aslının iadesi halinde bedelin ödeneceğinin bildirildiğini, oysa davalı Banka tarafından 1 yıllık vadelerle bu hesabın devam ettirilmesi gerektiğini ileri sürerek, bu miktardan 9.400 TL teminat mektubu bedeli ile 10.000 TL teminat mektubunun muhtemel masrafları düşüldükten sonra kalan 208.006.082.000 TL’nin reeskont faizi ile davalından tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davalının hamiline yazılı mevduat sertifikası hesabının rehnedildiğini, mevduat sertifikasının vade sonlarında faizlerin bir kısmının teminat mektubunun komisyonu olarak çekildiğini, bir kısmının davacıya ödendiğini, kalan kısmı ile davacı adına vadeli ve vadesiz mevduat hesabı açıldığını, davacı lehine işlemler yapıldığını, 15.12.1998 tarihine kadar tahakkuk eden faizler ve çekilişler ile ilgili kayıtların TTKm. 68 kapsamında 10 yılın geçmesi ile imha edildiğini, bu kayıtların sunulmasının mümkün olamayacağını, hesaplardaki paranın davacı tarafından dilediğinde çekilebileceğini, teminat mektubunun iadesi halinde bloke hesaptaki 9.400.00 TL’nin de ödeneceğini, davacının bu durumu bildiği halde haksız olarak dava açtığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 08.08.1992 tarihinde tahakkuk eden 5.031,775 TL ve 08.08.1994 tarihinde tahakkuk eden 4.058,799 TL’nin davacıya ödendiğine dair belge bulunmadığı, davalının bu miktarlara faiz işletme yükümlülüğünün olmadığı, kabul edilecek miktarın 9.090,557 TL (9,09 YTL) olduğu, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, fazlaya ilişkin talebin hukuki dayanağının bulunmadığı, teminat mektubunun iadesi halinde bloke hesaptaki 9.400,000 TL’nin iade edileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacının davalı Banka’dan dava tarihi itibariyle 580,69 TL alacaklı bulunduğu ancak bu miktardan 571,60 TL’nin ödeneceğinin davadan önce davacıya bildirildiği, bu miktar için dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, 9,09 TL’nin dava tarihi 08.05.2001’den itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
(1) Mahkemece, davanın 9,09 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş olup, verilen karar temyiz talebinde bulunan davalı yönünden karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün davacı yönünden kesin olması nedeniyle miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
(2) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, alınmadığı anlaşılan 12,20 TL temyiz başvurma harcı ile 31,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.