Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/14443 E. 2017/1588 K. 16.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14443
KARAR NO : 2017/1588
KARAR TARİHİ : 16.03.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

Taraflar arasında görülen davada…2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/10/2014 gün ve 2013/270-2014/822 sayılı kararı bozan Daire’nin 28.01.2016 gün ve 2015/2392-2016/934 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 14.06.2002 tarihinde imzalanan ve “Taahhüt işlemi” niteliğinde olan protokol ile davalının …’de sahip olduğu hisselerin tümünü müvekkiline 500.000 Euro karşılığında devretmesinin, ayrıca yönetim kurulu başkanlığından istifa etmesinin kararlaştırıldığını, bu protokolü müteakip 14.06.2002 tarihli protokolün tasarruf işlemi niteliğinde olan 07.10.2002 tarihli hisse devir sözleşmesi imzalandığını, ödenmesi kararlaştırılan 500.000 Euro’nun ödeme planına bağlandığını, ilk iki taksitin ödendiğini, üçüncü taksitin davalı tarafından iade edildiğini, ödemenin tamamının tek seferde yapılmasının ihtar edildiğini, 07.10.2002 tarihli hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti için…1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/128 Esas sayılı dosyasında açılan dava kabul edilip kararın Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, tasarruf işlemi niteliğindeki 07.10.2002 tarihli sözleşmenin geçersizliğine karar verilse dahi 14.06.2002 tarihli taahhüt işlemi niteliğindeki protokol geçerli olup ifasının gerektiğini ileri sürerek, 14.06.2002 tarihli protokolde kararlaştırılan …. pay defterinde davalı adına kayıtlı 2000 adet A grubu nama yazılı hissenin terkini ile davacı adına kayıt ve tescilini, davalıya ödenmesi gereken bakiye 400.000 Euro’nun davacı tarafça depo edilmesi konusunda karar verilmesini ve yargılama sonunda depo edilen bedelin davalıya ödenmesini, TMK’nın 427/4. maddesi uyarınca hisselere yönetim kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebepler ile…1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/28 Esas sayılı dosyasında … vekili tarafından ibraz edilen 23.03.2009 tarihli dilekçede yer alan “Davacının olayı saptırdığı diğer bir konu ise;… Hazine Müsteşarlığı’na yazdırdığı ve elden takip ettiği 17.02.2009 tarih ve 2009/28 Esas sayılı müzekkere ile oluşmaktadır. Zira anılan müzekkerede, 14.06.2002 tarihli “Protokol” başlıklı belge sanki bir sözleşme gibi vasıflandırılmıştır. Oysa dava dilekçesi ekinde sunulan belge incelendiğinde görüleceği üzere, bu belge, davacının hisselerini müvekkile geçirme vaadini taşıyan bir taahhütnamedir. Anılan tarihte ise, hisse devir ve temliki yapılmamıştır. Bir diğer ifade ile 14.06.2002 tarihinde tanzim edilen protokolü satış vaadi olarak nitelemek mümkün olup, daha …/…

sonra yapılan hisse devir sözleşmesi ile hükümden de düşmüştür. Dolayısı ile bu davada dikkate alınacak bir belge olarak kabul edilemez. Davacının bu belge ile ilgili beyanlarını ve nitelendirmelerini da kabul etmiyoruz.” ifadeleri ile davacı … vekilinin 07.10.2002 tarihli sözleşmeyle tasarruf işleminin yerine getirilmiş olması nedeniyle taahhüt işleminin hükümden düştüğünü beyan ettiğinin ve mahkemece söz konusu dilekçenin verildiği dava dosyasında 07.10.2002 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verildiğinin anlaşılmasına, bu suretle dilekçede geçen 14.06.2002 tarihli protokolün daha sonra yapılan hisse devir sözleşmesiyle hükümden düştüğüne ilişkin beyanın ikrar niteliğinde bulunmamasına göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,60 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16.03.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin geçersizliği ve devredilen hisselerin iadesine yönelik olarak açılan önceki davada davalı olan … vekilinin 23.03.2009 tarihli dilekçesindeki 07.10.2002 tarihli hisse devir sözleşmesinin yapılması nedeniyle huzurdaki davada dayanılan 14.06.2002 tarihli hisse devir taahhüdü sözleşmesinin hükümsüz hale geldiğine dair beyan hukuki nitelendirmeye ilişkin bir açıklama olmayıp, söz konusu davada da maddi vakıa olarak tartışılan bir belge hakkında yapılan ve kesin delil oluşturan mahkeme için ikrar niteliğindedir. Bu bakımdan sayın çoğunluğun bu husustaki görüşüne katılamıyorum.