Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/14409 E. 2018/8005 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14409
KARAR NO : 2018/8005
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … (Kapatılan) 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/06/2014 gün ve 2013/80 E. -2014/156 K. sayılı kararı bozan Daire’nin 22/06/2016 gün ve 2016/2882 E. – 2016/6889 K. sayılı kararı aleyhinde davacı temlik alan … vekili ile katılma yolu ile davalı … vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar vekili, … tarafından yönetim ve denetimine el konulan… Grubu şirketlerinden…Yayıncılık ve Reklamcılık A.Ş.’nin muhasebe kayıtları üzerinde yaptırılan incelemede kasa açığı miktarı tespit edildikten sonra, şirketin yeniden oluşturulan denetim kurulu tarafından şirket defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporla açığın fiilen şirket kasasına ödenmemekle birlikte fiktif olarak ödenmiş gibi gösterilen … ödemelerinden kaynaklandığının, aynı zamanda şirket kayıtlarında görünmeyen belli bir grup tarafından şirket yönetiminin yürütüldüğünün, resmi kayıtlarda yer alan şirket ortaklarının göstermelik ve muaazalı şekilde ortaklık sıfatını taşıdıklarının tespit edildiğini, tespit olunan kasa açığından şirket ortakaları, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile şirket çalışanlarının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 126.000,000 YTL zararın … ödemelerin ödenmesi gereken 29/03/2000, 30/04/2001, 12/04/2001 ve 24/01/2013 tarihlerinden itibaren işleyecek kademeli ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile tazminat talebini 500.000.000 YTL’ye çıkararak bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asiller ve vekilleri, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre;…Yayıncılık ve Reklamcılık A.Ş.’nin 31/03/2000 tarihinde kurulduğu, kurucu ortaklarının davalılardan …, …,…, … …, … ve dava dışı … ile …; yönetim kurulu üyelerinin davalılardan …, …,… ve dava dışı …, denetim kurulu üyelerinin davalılardan …, … ve … oldukları … tarafından yönetim ve denetimine el konulan… Grubu şirketlerinden olan şirketin kasa açığı hesabının toplam 400.779,29 TL olduğu, bu açığın … ödemelerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tam olarak tespit edilemediği, bunun sebebinin şirket muhasebe kayıtlarının ve defterlerinin düzgün bir şekilde tutulmamış olduğu, söz konusu kasa açığının ödenmediği halde ödenmiş gibi gösterilen … ödemelerinden kaynaklandığının aksi ispat edilebilir bir karine olduğunun kabul edilmesi gerektiği bunun aksinin ise şirketin yönetiminden ve denetiminden sorumlu olanlar tarafından ispat edilmesi gerekmekte olup dosya kapsamına göre ise sorumluların, belirtilen karinenin aksine ispatlayamadıkları, bundan dolayı da kasa açığından ibaret şirket zararının … ödemelerinden kaynaklandığının ve şirketin zarara uğratıldığının, zarar miktarının ise tespit edildiği belirtilen 400.779,29 TL olduğunun ispat edildiğinin kabulünün gerektiği, şirkete verilen bu zarardan resmi olarak ortak görünmeyen ancak şirket yönetimine etki ettikleri malum hakim ve gizli ortak olan …, …, …, …, … ve … ile eTTK m.336/1-3 hükmünde belirtildiği üzere şirketin defterlerinin intizamlı bir şekilde tutulmasını sağlamayan, yine aynı maddenin Ettk m.336/1-5 hükmünde belirtildiği üzere kanun ve esas sözleşmenin kendilerine yüklediği şirketle ilgili görevleri yerine getirmedikleri anlaşılan yönetim kurulu üyelerinin ve denetim kurulu üyelerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yönetim kurulu üyesi ve pay sahibi olmayan ayrıca … ödemelerini tahsilatla yetkilendirilmedikleri dosya kapsamından anlaşılan şirket çalışanları olan diğer davalıların şirkete verilen zarardan sorumlu olmadıkları, zira bunların … ödemeleri ile ilgili yetkilendirildiklerinin ispatlanamadığı, davalılardan …, …, …, …, …, …, …,…, … ve … haklarında açılan davanın işlemden kaldırıldıkları tarihten itibaren 3 ayı aşkın süre geçmiş olduğu halde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu durum sehven atlanarak bu davalılardan …,…, …, … ve … yönünden hüküm kurulduğu, hüküm fıkrasından dönmenin usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle…Yayıncılık ve Reklamcılık A.Ş.’nin kurucu ortakları ve yönetim kurulu üyeleri olan …, … ve…, şirket kurucusu ve ortağı olan … yönetim kurulu üyesi olan …, ile kurucu ve denetim kurulu üyeleri olan …, … ve denetim kurulu üyesi … ve de hakim ve gizli ortaklar olduğu anlaşılan …, …, …, …, Bahattin… ve … aleyhine açılan ve ispatlanan davanın ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne, 400.779,29 TL tazminatın kasa sayım tarihi olan 14/02/2004 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleple diğer davalılar hakkında açılan davanın ise reddine, davalılardan Mehmet…’ın davadan önce öldüğü belirtildiğinden bu davalı hakkındaki davanın reddine dair verilen kararın … vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce mümeyyiz davalılar yararına bozulmuştur.
Davacı temlik alan … vekili ile katılma yolu ile davalı … vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Her ne kadar davalı … vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de, usulüne uygun yapılmış bir temyiz istemi bulunmayan tarafça karar düzeltme isteminde bulunulamayacağından, davalı … vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı temlik alan … vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince ise, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı temlik alan … vekilinin tüm karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı temlik alan … vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi uyarınca REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcın isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı …’ya iadesine, davacı temlik alan …’den harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, 18/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY

Dava, fiilen ödenmediği halde kayıtlarda ödenmiş gibi gösterilen sermaye borçlarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, fiilen ödenmeyen … ödemelerini fiktif olarak ödenmiş gibi göstermiş olmaları nedeni ile oluşan şirket zararından davalıların sorumlu olduklarını iddia etmiştir. Davacı şirket bir anonim şirket olup, …’nun 269. maddesi uyarınca borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle sorumlu bulunup, ortakların sorumluluğu ise taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır.Yine anılan Kanun’un 140. maddesinde her ortağın usulüne uygun tanzim ve imza edilmiş şirket mukavelesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu düzenlenmiştir.Anılan maddeler ile ortakların sermaye borçlarını yerine getirme zorunluluğuna ve sermaye borçlarının ortaklardan tahsili usulüne ilişkin olarak çeşitli maddelerdeki (…’nun 405 ve devamı maddeleri gibi) düzenlemeler göz önüne alındığında ortaklar şirkete karşı sermaye borcunu ödemekle yükümlü olup, bu yükümlülüklerine uymamaları halinde şirkete tazminat isteme hakkı da tanınmıştır.Borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu malvarlığı ile sınırlı bulunan anonim şirketlerin bu nedenle de sermayelerinin 3. kişiler için bir teminat ve şirketin mali gücünün ölçüsü yönünden de önemli bir gösterge niteliğinde olması nedeniyle şirket sermayesinin ödenmiş olması 3. kişilerin haklarını da etkileyen bir husustur.Öte yandan, bir şirketin devamını sürdürebilmesi ve ticari faaliyette bulunabilmesi için paraya ihtiyacı olduğundan ortakların şirkete karşı olan sermaye borçlarını yerine getirmemelerinin şirketi mutlak şekilde zarara uğrattığının kabulü gerekir.Bu itibarla, ortaklar yönünden şirkete karşı sermaye borcunu ödeme yükümlülüğü mevcut olduğu gibi bu tutarların tahsil edilmemesine rağmen tahsil edilmiş gibi gösterilmesinden dolayı kusursuz olduklarını kanıtlayamamaları halinde yönetim ve denetim kurulu üyeleri de bundan dolayı sorumlu bulunmaktadır.Başka bir deyişle, … borçları tahsil edilmediği halde tahsil edilmiş gibi gösterilmiş olması veya geç tahsil edilmesi davacı şirket için bir zarardır.Davalılar arasında gösterilen şirket çalışanları ise şirket ortaklarının ödemekle, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin de tahsilini sağlamakla yükümlü oldukları sermaye borçlarının yasaya aykırı şekilde kayıtlara geçirilmesinden dolayı haksız eylem hükümleri uyarınca sorumlu olduklarından meydana gelen olayda kusurlu olmaları halinde sorumlu tutulmaları mümkündür.Davalılar arasında gösterilen şirket ortağı olarak resmi kayıtlarda görünmemelerine rağmen şirketi fiilen yönettiği iddia edilen kişiler yönünden de davacının bu husustaki iddialarının incelenerek bu kişilerin ortak olmamalarına rağmen şirketi fiilen yönettiklerinin tespiti halinde bunların da somut olayla ilgili olarak haksız eylem hükümleri uyarınca sorumlu olup olmadıklarının tartışılması gerekmektedir.
O halde mahkemece, … ödemelerinin yapıldığının ispatı yükünün davalılarda olduğu gözönüne alınarak, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacının ortak, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, ortak olmamalarına rağmen şirketi fiilen yönetenler ve şirket çalışanları olan davalılara yönelik iddialarının yukarıda açıklanan yasal hükümler uyarınca incelenerek davalıların meydana gelen zarardaki sorumluluklarının tayin ve tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir (11. HD. 12.04.2012- E.831/K 5961, 21.11.2013- E. 2012/4050/K. 2013/21038).
Tüm bu nedenlerle çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddi görüşüne katılamıyorum.