Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/14375 E. 2018/7711 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14375
KARAR NO : 2018/7711
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/07/2015 tarih ve 2014/885-2015/632 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar … ve Muştak Ayyaz vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 04.12.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyesi olan davalıların, müvekkilinin ticari faaliyetleri için kullanmaları gereken ilk sermaye apel ödemesini, ödeme gücü bulunmayan… A.Ş.’ne aktardıklarını, şirket kasa hesabında gözüken 208,56 TL’nin de fiilen mevcut olmadığını ve bu nedenlerle oluşan şirket zararından davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, 24/01/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 309.393,24 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …, duruşmalara katılmamış ve savunmada bulunmamış, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin kasa hesabında gözüktüğü halde fiilen mevcut olmadığı iddia edilen 208,56 TL’ye ilişkin olarak açılan davanın reddine dair kararın bozma kapsamı dışında kaldığı, davacı şirketin kuruluşu sırasında ortaklarının nakden ödedikleri sermaye taahhütlerinin 1/4’ü olan 150.000,00 TL aynı gün… A.Ş.’ye aktarıldığı, şirketin ilk kuruluşunda şirket amaçlarının gerçekleştirilmesi için ortaklar tarafından ödenen sermayenin bu ticari amaç doğrultusunda ve kendi ticari faaliyetleri için kullanılması gerekirken, ayrıca ticari teamüllere de aykırı bir şekilde ve basiretsiz davranmak suretiyle aynı gün başka bir şirkete ve ödeme gücü bulunmayan grup şirketlerinden birine aktarılmasının şirket açısından bir zarar niteliğinde olup zararın usulsüz işlem anında gerçekleştiği,
davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat bakımından bir delil sunamadıkları, işlemin açıklanan niteliği, ticari teamüllere aykırı oluşu ve basiretsiz davranmak suretiyle gerçekleştirilmiş olması karşısında denetim kurulu üyelerinin de aynı şekilde zarardan sorumlu bulundukları gerekçesiyle, 208,56 TL’lik kasa açığına ilişkin talep bakımından yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, davalılar … ve …hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden ve davacı tarafın ıslah talebi de dikkate alınarak 150.000,00 TL ortaklık zararının 30/4/2003 temerrüt tarihinden 19/12/2004 dava tarihine kadar işlemiş (ve talep miktarı ile bağlı kalınarak) 159.393,24 TL faiz alacağı ile birlikte bu davalılardan (…, …, …, …’den) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar … ve …vekilleri temyiz etmiştir.
1- Davalılar … ve …vekilleri, adli yardım talebinde bulunmuş olup, HMK’nın 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır. HMK’nın geçici maddeleri uyarınca, temyiz incelemesi bakımından uygulanmaya devam olunan 1086 sayılı HUMK’nın üçüncü babının başlığı kanun yollarına ilişkin olup, temyiz taleplerinin de bu kapsamda olduğu anılan Kanun’un 427 vd. maddelerinde belirtilmektedir. Şu durumda, davalılar … ve …vekillerinin temyiz inceleme başvurusu ile birlikte talep ettiği adli yardım ile ilgili olarak görevli ve yetkili inceleme merciinin Yargıtay olduğu kuşkusuzdur.
Bu itibarla, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde, talep dilekçeleri içeriği ve yatırılacak harcın tutarı gözetilerek, HMK’nın 336/2 ve 337/1. maddeleri çerçevesinde davalılar … ve …vekillerinin, kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardım taleplerinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar … ve …vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar … ve …vekillerinin ADLİ YARDIM TALEPLERİNİN KABULÜNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve …vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 10.858,95 TL onama harcının HMK 339. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde, adli yardımdan yararlanan davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.