Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/13710 E. 2018/7091 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13710
KARAR NO : 2018/7091
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06/10/2015 tarih ve 2015/320-2015/684 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 13.11.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı olduğunu, ancak ortak olmasına karşın şirket iş ve işlemlerinden haberdar edilmediğini, genel kurul toplantılarına da davet edilmediğini, davalı şirketin …’nın 370. maddesine göre, 09.12.2005 tarihinde 2004 yılı olağan genel kurulu toplantısının, 09.07.2007 tarihinde 2006 yılı olağan genel kurul toplantısının, 05.09.2008 tarihinde 2007 yılı olağan genel kurul toplantısının, 08.07.2009 tarihinde 2008 yılı olağan genel kurul toplantısının ve 02.07.2010 tarihinde 2009 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını haricen öğrendiğini, kanuna aykırı olarak yapılan bu toplantılara müvekkilinin katılmadığını ileri sürerek, anılan genel kurullardaki tüm kararların yoklukla malûl ve batıl olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, genel kurulların usul ve yasaya uygun toplanarak kararlar aldığını, davanın MK’nın 2. maddesiyle bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu ettiği genel kurullardan ve alınan kararlardan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının eşinin 1989-2011 yılları arasında grup aile şirketlerinden … Denizcilik Tic. A.Ş.’de çalıştığı ve bu şirket yönünden de genel kurulların 2005 yılı hariç diğer yıllar için aynı tarihte yapıldığı, 2005 yılından 2011 yılına kadar süregelen aralıkta davacının genel kurul kararlarından hemen akabinde olmasa da belirlenen bu süreçte haberdar olmamasının olanaklı bulunmadığı, kaldı ki ortaklık dahil hiç kimsenin zararı söz konusu olmaksızın kararların uygulandığı, kâr payının sermaye artışında kullanılmasından davacının ne şekilde zarara uğradığının açıklanamadığı, işbu butlana dair tespit talebinin çok uzun bir süre maksatlı ve icapsız olarak geciktirilmesi suretiyle ileri sürülmesinin ve genel kurul kararları bilindiği halde menfaati gereği ses çıkarmayarak önceden öngörülemeyen sonuçların ortaya çıkması üzerine kararların butlanının talep edilmesinin açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve TMK’nın 2. maddede tanımlanan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.