Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/13674 E. 2017/2828 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13674
KARAR NO : 2017/2828
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

Taraflar arasında görülen davad3/11/2015 tarih ve 2012/41-2015/729 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.05.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 19/01/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu, müvekkili şirkette sigortalı olarak çalışan vefat ettiğini, müteveffanın hak sahipleri tarafından müvekkili işverene karşı azminat davası açıldığını, bu davadan sonra müvekkili ile hak sahipleri arasında feragat sözleşmesi imzalanarak sözleşme ile hak sahiplerine toplam 180.000 TL değerinde 2 adet daire verdiğini, 25.000 TL nakit olmak üzere toplam 205.000 TL ödeme yapıldığını, hak sahiplerinin açtığı davadan feragat ettiklerini, müvekkil tarafından mirasçılarına ödenmiş olan maddi ve manevi tazminat tutarlarının sigorta teminatı kapsamında davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000 TL’nin tahsili talep etmiş, 14.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 107.322,93 TL’nin ibraname tarihi olan 16.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun davacı şirketin sorumluluğu ve işveren mali sorumluluk sigorta poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, alınan ödemeler b-nazara alınarak mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 19/01/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu davacı şirkette sigortalı çalışan vefat ettiği, müteveffanın hak sahipleri tarafından işveren davacıya karşı e tazminat davası açıldığı, bu davadan sonra işveren ile hak sahipleri arasında feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile hak sahiplerine toplam 180.000 TL değerinde 2 adet daire verildiği, 25.000 TL nakit olmak üzere toplam 205.000 TL ödeme yapıldığı, vefat eden işçinin hak sahiplerinin nihai ve gerçek zararının 57.322.93 TL maddi tazminat ve 50.000.00 TL manevi tazminat olmak üzere 107.322,93 TL olarak hesaplandığı, manevi tazminatın da teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 107.322,93 TL’nin 18/04/2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
…/…

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda iş kazasının meydana gelmesinde davacının %90, iş kazasında hayatını kaybeden işçi kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplanan tazminat miktarına hükmedilmiş ise de davalı … şirketi vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı işveren davacı şirketin sorumluluğu ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tarafından alt ve üst işverenlere karşı açılan rücuan tazminat davasında sayılı dosyasında sigortalı alt işvere iş kazasında hayatını kaybeden işçi üst işverenlerin oranında kusurlu olduğu yönünde bilirkişi raporu düzenlendiğini, mahkemece hükme esas alınan rapor ile tarafından açılan davada alınan raporlar arasında çelişki oluştuğunu, müvekkilinin sorumluluğunun en fazla tarafından açılan dosyada alınan bilirkişi raporunda belirlenen %40 oranında olabileceğini ileri sürmüş olmasına göre mahkemece, davanın işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat davası olduğu da nazara alınarak iş kazasında hayatını kaybeden işçi ve işveren davacı yönünden işbu davada esas alınması gereken kusur oranları bakımından bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.