Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/1353 E. 2017/2717 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1353
KARAR NO : 2017/2717
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI : SIRNAK DEPOLAMA VE DAĞITIM HİZMETLERİ
NAKLİYAT A.Ş.
VEKİLİ : AV. …
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVALI : …
VEKİLİ : AV. …
BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2014/1395 ESAS

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/06/2015 tarih ve 2014/959-2015/390 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalıya ait 9 kap 4480 kg at maması emtiasının 19.03.2013 tarihinde müvekkilinin antreposuna boşaltıldığını, bu tarihten 07.11.2013 tarihine kadar emtianın müvekkilinin antreposunda kaldığını, antrepo ücretinin 10.827,00 Euro olduğunu, bu borca ilişkin kısmi ödemeler yapıldığını ancak bakiye 22.095,00 TL borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2013/29210 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu, birleşen davada ise Erenköy Gümrük Müdürlüğü tarafından düzenlenen 07.11.2013 tarihli tespit ve tahakkuk belgesi ve İstanbul İl Gıda Müdürlüğünün 10.12.2013 tarihli raporu gereğince bu emtianın bozulma ve çürüme sonucu imha edildiğini imha işlemleri için yapılan giderler karşılığı 2.714 TL fatura alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhine İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2014/5570 E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, asıl ve birleşen davada her iki takibe yönelik itirazın iptaline, takiplerin devamına ve alacakların %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkili ile davacı taraf arasında antrepo anlaşması olmadığını, davacı tarafın ücret tarifesinin de müvekkiline tebliğ edilmediğini, alınan antrepo hizmeti karşılığı 13.400 TL ödeme yapıldığını, antrepodaki emtianın gümrükte kabul edilmeyince imha edildiğini, ancak davacının imhadan sonra dahi borç taahhuk ettirdiğini, davacının talep ettiği ücretlerin piyasa rayiçlerinin çok üzerinde olduğunu savunarak, davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.

-/-

Mahkemece iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; emtianın antrepoya davalı .firmasının dolaylı temsil yoluyla düzenlenen antrepo beyannamesine istinaden boşaltıldığı, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu, eşya/emtianın bozulabilir nitelikli hayvansal gıda maddesi (at maması) olduğu, antrepoda depolama ve muhafazaya alınan söz konusu eşyanın bir müddet sonra bozulma emaresi göstermesi üzerine antrepo işletmesi tarafından ile koordineli olarak tasfiye işlemine başlanıldığı, bozulma ve çürümenin saptanması ile mevzuata uygun olarak, 28.01.2014 tarihinde imha edildiği, davacı İşletmesinin davalı … firmasından antrepo depolama ve hizmet bedeli olarak 10.019.95 Euro alacağı olduğu, söz konusu alacağın depolama hizmet ücret tarifesi ile saptandığı, piyasa antrepo hizmet ücret tarifeleri ile de kıyaslandığında uygun olduğu davalının yaptığı 7.400,00 TL ödeme sonrasında davacıya 19,896,35 TL borçlu olduğu, 2.714.00 TL emtia imha bedelinin davacı tarafça ödenmediği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada davalının takip dosyasındaki takibe itirazının kısmen iptaline ve takibin 19.896,35 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2. Maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, alacak miktarı olan 19.896,35 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen davada davalının sayılı takip dosyasındaki takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 2.714,00 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, alacak miktarı olan 2.714,00 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin birleşen davada tüm, asıl davada ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl dava antrepo ücreti nedeniyle yapılan masrafın tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali ile alacakların %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkin olup, davacı dilekçelerinde ve resmi evraklarda belirtildiği üzere emtia 4.480 kg olmasına rağmen mahkemece atanan bilirkişilerce 8.991 kg olarak değerlendirilerek ücret hesabı yapılmış olup, mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle asıl davada verilen kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin birleşen davada tüm, asıl davada ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davaya yönelik kararın davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 209,01 TL harcın temyiz edene iadesine, 07/05/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Dava antrepo (ardiye) ücreti ve masrafların tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında bir ardiye sözleşmesinin varlığının kabulü zorunludur. Nitekim mahkemece de bu yön kabul edilmiştir. Farazi nitelikteki bu sözleşmede sözleşme bedelinin belirlenmediği, özel kişilere ait antrepolarda resmi tarifelerin uygulanmadığı yahut uygulanamayacağı da dosya kapsamı uyarınca sabittir. Bu durumda, ilgili mevzuat hükümleri, depolanan malın niteliği ve özel antrepo işletmeciliği teamülleri ile fiyat ortalamalarına nazaran malların antrepoda kaldığı süre için belirlenecek ücretin ne olabileceği hususlarında mahkemece inceleme yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir. Her ne kadar mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda bir takım emsal uygulamalara yer verilmiş ise de, rapor bu yönü itibariyle itiraza uğramış, davalı yan itiraz dilekçesinde başkaca ve tevsik olunan emsal fiyat uygulamalarına değinmiştir. Mahkemece bu hususta bilirkişilerden ek rapor istenmediği gibi bilirkişilerce bildirilen emsallerin yerindeliği konusunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Şu halde, rayiç bedel belirlenmesi bakımından yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olduğundan söz edilemez. ayrıntılı rapor alınması suretiyle sonuca varılması gerektiği kanısında olduğumuzdan, Dairemiz çoğunluğunun görüşüne sair yönleriyle katılmakla birlikte, sonuç itibariyle davacı tarifesinin esas alınması suretiyle karar verilmesi nedeniyle asıl davada verilen kararın bu nedenle de bozulması gerektiği kanısını taşımaktayız.