Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/13394 E. 2018/6964 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13394
KARAR NO : 2018/6964
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … (…) . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/06/2014 gün ve 2014/151-2014/202 sayılı kararı onayan Daire’nin 11/05/2016 gün ve 2015/9791-2016/5353 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, … A.Ş’nin sicilden silinmesi için davalı kuruma yapılan başvurunun reddine dair kararın hukuka aykırılık taşıdığını ileri sürerek anılan kararın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, 6102 sayılı …’nın 34. maddesi uyarınca, dava dışı … A.Ş’nin terkin edilerek ticaret kaydının silinmesi isteminin reddine ilişkin davalı kurum kararının iptali istemine ilişkin olup mahkemece, davalı tarafından yapılan işlemin red kararı niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, … A.Ş’nin 6102 sayılı …’nın geçici 7/1. maddesinde yer alan ve ticaret sicilinden terkini gereken şirketler arasında olduğunu ileri sürerek Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurmuş, terkin talebinin kabul edilmemesi üzerine de işbu davayı açmıştır.
6102 sayılı …’nın geçici 7/1. maddesine göre, 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketlerin, kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketlerin, Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatiflerin, sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatiflerin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatiflerin, 1/7/2015 tarihine kadar bu hallerinin tespiti ya da bildirilmesi
halinde, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacaktır. Aynı Kanunun geçici 7/3. bendi de “Bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir.” şeklinde düzenlenmiş olup Kanun, anılan madde ile Ticaret Sicil Müdürlüklerine re’sen harekete geçip işlemleri sonuçlandırma görevi yüklemiştir. Davalı …, terkini istenen şirketin 6102 sayılı …’nın geçici 7/1. maddesindeki şirketlerden olup olmadığını tespit edebilecek durumda olup yapılacak inceleme sonucu şirketin bu madde kapsamında kaldığının anlaşılması halinde davalının, aynı maddenin geçici 4. fıkrasında belirtilen işlemleri resen yapması gerekir.
Somut olayda, davalı …’nün, herhangi bir kişi, kurum ya da kuruluş tarafından bildirim yapılması üzerine veya resen hareket edip Kanunda öngörülen işlemleri yaparak terkini istenen şirketin terkin şartlarını taşıyıp taşımadığını araştırması gerektiği halde davacıdan bu işlemlerin yapılarak dilekçe ekinde ibrazının istenmesi, işlemin yapılmayacağına dair zımni bir red kararıdır. Bu durumda, mahkemece, davalı tarafından davacıya hitaben gönderilen 07.04.2014 tarih ve 40260 sayılı kararın zımni bir red kararı olduğu nazara alınıp bu çerçevede bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 11.05.2016 tarih ve 2015/9791 Esas-2016/5353 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün açıklanan gerekçe davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle Dairemizin 11.05.2016 tarih 2015/9791 Esas- 2016/5353 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün açıklanan gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz, peşin ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.