Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/12812 E. 2018/64 K. 08.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12812
KARAR NO : 2018/64
KARAR TARİHİ : 08.01.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/09/2015 tarih ve 2014/1092-2015/755 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, kullanılan taksitli ticari araç kredisi nedeniyle … plakalı araç üzerine davalı tarafından rehin tesis edildiğini, kredi borcu 2010 yılında tamamen ödendiğini, rehnin kaldırılması için davalı tarafından daha önceden davacıya verilmiş 4 adet çek ile şirket ortağı …’ye verilmiş 14 adet olmak üzere toplamda 18 adet iade edilmemiş olan çekler için davalı bankaya çek yaprakları için bankanın sorumlu olduğu 12.000,00 TL’nin depo edilmesi karşılığında rehnin kaldırıldığını, davalı bankanın şirket ortağı … için bloke ettiği 9.360,00 TL’yi iade ettiğini ancak davacı tarafından iade edilmeyen 4 adet çek için 2.640,00 TL’nin üzerindeki blokenin devam ettiğini, bu nedenlerle davalı banka tarafından alıkonulan 2.640,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak tarafına iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu çeklerin 1996-1997 tarihli oldukları, Çek Yasası’na göre bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleri ile ilgili olarak muhatap bankanın ödemekle yükümlülüklerinin 30/06/2018 tarihinde sona ereceği, 4 adet iade edilmeyen çek ile ilgili bankanın sorumlu olduğu 2.640,00 TL’lik bedelin istemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacıya 1996-1997 yıllarında davalı bankaca verilen çek karnesinden, 4 adet çek yaprağının henüz bankaya ibraz edilmemiş olması nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı yasal çek yaprağı bedelinin davalı bankadan istirdadı istemine ilişkindir.
Çek karnesinin davacıya verildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 3167 sayılı Yasa’nın 10. Maddesinde “muhatap bankanın, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için …. Liraya kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için … Liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlü olduğu, bu hususun hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayr-i nakdi kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu “düzenlenmiş, dava tarihinde yürürlükte bulunan 5941 sayılı Çek Kanununun 3/3-b-2 maddesinde de benzer hüküm sevk edilmiştir.
Açıklanan yasa hükmü, hamil tarafından bankaya ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması durumunda, bankanın çek hamiline karşı yükümlülüğüne ilişkin olup, somut olayın niteliği itibariyle yasa hükmünün uyuşmazlıkta uygulanma imkanı olmadığı gibi 5941 sayılı Yasa’nın 7/4 maddesi hükmününde uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Muhatap bankanın, kendisine henüz ibraz edilmeyen hamile ödemekle yükümlü bulunduğu çek yaprağı bedelinin depo edilmesini müşterisinden isteyebilmesi ancak müşteri ile muhatap banka arasında bu konuda bir sözleşme hükmü bulunmasına bağlıdır.
Somut uyuşmazlık yönünden böyle bir sözleşme ve hükmün varlığı ispat külfeti kendisine düşen davalı banka tarafından iddia ve ispat edilmiş değildir.
Bu halde, davalı bankanın çek yaprağı bedellerini, davacıdan tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.