Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/11393 E. 2017/4173 K. 11.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11393
KARAR NO : 2017/4173
KARAR TARİHİ : 11.09.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/12/2015 tarih ve 2014/608-2015/1206 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirkete ait Hıtachı marka 2005 model iş makinesinin davalı şirket tarafından “Makine Kırılması Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığını, meydana gelen hasarın yasal süre içinde davalı şirkete ihbar edildiğini, hasarın sigorta teminatı kapsamında olduğunu ve toplam hasarın 73.795,68 Euro olarak tespit edildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine muafiyet oranı düşülerek asıl alacak ve işlemiş faiz ile 4.000,00 TL nakliye bedeline ilişkin davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 3.000,00 TL nakliye bedeline ve 53.145,55 Euro asıl alacağa bir kısım parçalarda %100, bir kısım parçalarda ise %20 ömür tenzili uygulayarak icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında makine kırılması sigorta poliçesinin düzenlendiği ve sigortalı makinenin hasarlandığı, poliçe kapsamında hasar bedelinin 52.829,41 Euro olarak tespit edildiği, taraflar arasındaki poliçede her bir makine içinde hasarın %10’u minimum 1.000,00 Euro muafiyet uygulanacağının belirlendiği, ayrıca poliçe genel şartlarının 14/c maddesinde, poliçede her makine veya tesisat için gösterilmiş olan asgari muafiyet oranından aşağı olmamak kaydıyla aksine sözleşme yok ise her hasarın %20’sinin sigortalının uhdesinde kalacağının belirtildiği ve bu genel şartın aksine özel şartlarda ayrıca bir hüküm bulunmadığı, bu durumda tespit edilen hasar bedelinden muafiyet oranı ve sigortalının uhdesinde kalacak %20 oranının mahsubundan sonra davalı tarafın 36.980,59 Euro’dan sorumlu olduğu, bu miktardan davalının ödediği miktarın mahsubu ile davalının bakiye 11.780,59 Euro asıl alacak ve 649,00 Euro işlemiş faizden sorumlu olduğu, ayrıca davacının nakliye bedeline yönelik talebinin sübut bulmadığı gerekçesiyle davalının icra dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, makine kırılması sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminata ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı … şirketinin sigortalı makinenin hasar tespitini yaparken bir kısım parçalarda %100 oranında, bir kısım parçalarda ise %20 oranında ömür tenzili uygulamasının poliçeye ve genel şartlara aykırı olduğunu ileri sürerek ömür tenzili nedeniyle kesilen tazminatın tahsili için davalı … şirketi aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı vekili ise davaya cevap vermemiş, ancak bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ömür tenzilinin hukuka uygun olduğunu savunmuştur. Mahkemece, yazılı şekilde, davalı … şirketinin ömür tenzili uygulamasının hukuka uygun olmadığı, ancak makine kırılması genel şartlarının 14/c maddesi gereğince her hasarın %20’sinin sigortalının uhdesinde kalacağının belirtildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, uyuşmazlık konusu olmayan ve davalı tarafından hasar tespitinde dahi uygulanmayan ayrıca davalı tarafından yargılamanın hiçbir aşamasında savunulmayan makine kırılması genel şartlarının 14/c maddesinin, mahkemece resen göz önüne alınması HMK’nın 25. maddesinde düzenlenen taraflarca getirilme ilkesine aykırılık oluşturmuştur.
Gerçektende, HMK’nın 25. maddesi gereğince kanunda gösterilen istisnalar dışında hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Taraflarca getirilme ilkesinin sonucu olarak hakim, tarafların ileri sürmediği vakıaları kendiliğinden araştıramaz. Bu durumun istisnası ise kamu düzenini ilgilendiren davalar olup, bu davalarda kendiliğinden araştırma ilkesi uygulanır.
Bu durumda, mahkemece, davalı … şirketinin tazminat hesabında ömür tenzili uygulamasının haksız olduğu belirlendiğine göre uyuşmazlık konusu olmayan makine kırılması genel şartlarının 14/c maddesi gereğince indirim uygulanmadan tazminat hesabı yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taraflarca getirilmeyen bir hususun resen dikkate alınarak karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.