Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/11240 E. 2018/6451 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11240
KARAR NO : 2018/6451
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/12/2014 gün ve 2014/618-2014/439 sayılı kararı bozan Daire’nin 23/05/2016 gün ve 2016/5610-2016/5502 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 03.04.2007 tarihli … Tesisleri İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi ve eki niteliğinde 04.07.2008 tarihli, 14.07.2008 tarihli protokol ile 30441 yevmiye nolu Ek Sözleşme (1) ve bu sözleşmelere dayanılarak yapılan bütün elleçleme prosedürüne dair ek protokoller imzalandığını, sözleşme ve eki niteliğindeki protokollerin 08.06.2012 tarihinde müvekkilince feshedildiğini, ancak feshe rağmen ticari ilişkinin devam ettiğini, Gübre Elleçleme Prosedürünün işin tanımı başlıklı maddesinde yapılacak işin tanımlandığını, 5. sayfasında faturaların tanzimi ve ödenmesi, 6. sayfasında da “…Gübretaşın talebi halinde işleticinin, … deposundan da yapılacak gübre elleçleme (gemiden tahliye, ara nakliye istifleme, torbalama ve araçlara yükleme) hizmetlerini 4.5 USD/ton karşılığında yukarıda belirtilen şartlarda yapmayı kabul ve taahhüt eder. Elleçleme bedeli sözleşmenin 8.1.9. maddesinde yer alan şekilde yapılacaktır….” hükmünün düzenlendiğini, davalının ara nakliye ve stoklama yapmadığı halde yapmış gibi ücret talep ettiğini, müvekkilinin davalıya gemi tahliye işlemi yaptırdığını, davalının müvekkiline keşide edip takibe koyduğu faturalarda gemi tahliye ve yapılmayan ara nakliye ve stoklama ücreti bulunduğunu, icra takibine süresinde itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiğini, takip konusu faturalardan 113634 ve 113643 nolu faturaların gemi tahliyesine ilişkin kısımlarını icra dosyasına ödediklerini, aşan kısımların ve davalının keşide ettiği 113653 nolu fatura konusu tarihlerde navlun hizmeti verilmediği için bu faturaya konu meblağın ödenmediğini ileri sürerek, … nolu faturanın 29.232,96 TL’lik, … nolu faturanın 29.150,55 TL’lik kısmı ve … nolu faturanın tamamından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, müvekkilinin davacıdan 2.25 USD/ton tahliye ücreti talep etmekte haklı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede elleçleme hizmetleri için paket halinde 4.50 USD/ton tek fiyat verildiğini, 10.05.2007 tarihli “ek protokol 1” başlıklı protokolde 4.50 USD/ton fiyatın … tesislerini de kapsamasının kabul edildiğini, davacının 17.10.2010 tarihinde fesih beyanı ile müvekkilinin … tesisleri ile ilgisinin kesildiğini, tesislerin kullanımının müvekkilinden alınarak başka firmaya verildiğini, ek protokolün
ortadan kalkmasıyla anasözleşmeye dönüldüğünü, davacının faturaları ödememesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile davacının takibin dayanağı olan faturaların toplam 166.256,81 TL’sinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatı isteminin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce davacı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek protokoller uyarınca düzenlenen faturalara dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, taraf defterlerinin incelenmesi neticesi her iki tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının davacı adına düzenlediği dava konusu 3 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının söz konusu faturalara …’nın 21. maddesi uyarınca itiraz etmediği, davalı tarafça dava konusu faturalara dayalı olarak başlatılan icra takip dosyasına davacının 113634 ve 113643 nolu faturaların gemi tahliyesine ilişkin kısımlarından dolayı 1.75 UDS/ton hesabı ile ödeme yaptığı, davacının 113634 nolu faturanın 29.232,96 TL’lik, 113643 nolu faturanın 29.150,55 TL’lik kısmı ve 113653 nolu faturanın tamamına itiraz ederek ödemediği, taraflar arasındaki sözleşme ve protokol hükümleri uyarınca davacının dava konusu 113634 ve 113643 nolu faturaların ödenen kısımları dışında davalıya borcu bulunmadığı, 113653 nolu navlun fark faturasıyla ilgili olarak da davalı tarafça davacıya navlun hizmeti verildiğine dair dosyada delil bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi kök ve ek rapora itiraz dilekçelerinde, savunmalarını tekrarlayarak müvekkilinin 2.25 USD/ton tahliye ücreti talep etmekte haklı olduğunu, … Tesislerinin davacı tarafça müvekkilinden geri alınmasından sonra müvekkilinin davacıya keşide ettiği faturaların davacı tarafça aynen kabul edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında paket fiyat üzerinden kesilen faturaların davacı tarafça uzun süre kabul gördüğünü, bu şekilde ödemeler yapıldığını, hesap mutabakatlarının da bu doğrultuda yapıldığını, taraflar arasındaki ek protokol (1)’in sona erdiği gözetilerek sözleşmenin gübre elleçlemesi ile ilgili maddesi kapsamında yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini ileri sürerek itiraz etmiştir.
Bu itibarla mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokollerin içerikleri, tarafların sözleşme ve ek protokollerin feshine dair iddiaları ile feshe rağmen karşılıklı iş yapılmaya devam edildiğine dair beyanları, faturaların içerikleri, navlun fark faturası olarak düzenlenen faturada yazılı dönemler itibariyle taraflar arasındaki sözleşmede navlun farkı alınıp alınamayacağına dair hüküm bulunup bulunmadığı, sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre içinde fatura ödemelerinin ne şekilde yapıldığı hususları saptandıktan sonra, davalı tarafça davacıya keşide edilen dava konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup faturalara itiraz edilmediği olgusu da nazara alınarak gerektiğinde yeni bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.05.2016 tarih, 2016/5610 Esas-2016/5502 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.05.2016 tarih, 2016/5610 Esas-2016/5502 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının bu gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 18/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.