Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/10051 E. 2018/2195 K. 22.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10051
KARAR NO : 2018/2195
KARAR TARİHİ : 22.03.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.05.2015 gün ve 2013/154-2015/271 sayılı kararı onayan Daire’nin 31.05.2016 gün ve 2015/14224-2016/5996 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka çalışanlarının 29.06.2007 tarihinde kredi borcunun ödenmesi için ihtarda bulunmaları üzerine 2005 yılında iki taksit halinde kullandıkları kredi borcu olduğunu düşünerek ödemeler yaptığını, daha sonra ticari işlemlerde kullanmak üzere yapılan havalelere rağmen hesapta para olmadığını görünce durumu sorduğu davalı bankanın olayı açıklayamadığını, …’ye şikâyet edince, 2000 yılında genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını bildirdiklerini, gönderilen evraklardaki faks talimatlarının montaj yoluyla sahte düzenlendiğini fark ettiğini, davalı bankanın ….11.2008 tarihinde hesabı kat ederek ihtarname çektiğini, oysa bu krediyi kesinlikle kullanmadığını 120.000,00 TL kredi ile ilgili talebi bulunmadığını, …’na ödeme yapılması talimatlarının sahte olduğunu, ticari itibarının zedelenmemesi için müvekkilinin ihtirazı kayıtla ödemeler yaptığını ileri sürerek ….11.2008 tarihli ihtarnameye konu 89.629,31 TL’den borçlu olmadıklarının tespiti ile faiz ve BSMV borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/…. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.