Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/9976 E. 2015/13453 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9976
KARAR NO : 2015/13453
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ : … .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2015
NUMARASI : 2013/47-2015/22

Taraflar arasında görülen davada … .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/01/2015 tarih ve 2013/47-2015/22 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile imzalanan taşıma sözleşmesine istinaden, davalıya teslim edilen müvekkiline ait yükün davalı tarafından kaybedilmesi üzerine, davalının kusurunu kabul ederek, Lahey Protokolü’ne göre ödemede bulunulduğunu ancak mal bedelinin tamamı için icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iddia edildiği gibi Türkiye-Kuveyt arası taşıma işini üstlenmediğini, bilakis Kuveyt-Türkiye arasındaki taşımayı üstlendiğini, davacının iddia ettiği taşımanın dava dışı şirket tarafından yapıldığını, kayıp gönderi olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek ödemede bulunduğunu, başkaca ödeme yapmasını gerektirir bir durum bulunmadığını, takibe konu faturanın ihracat faturası olduğunu ve müvekkili tarafından gerçekleştirilen taşımaya ilişkin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının taşıma sözleşmesinde yer alan taşıma ödeme sınırlaması dışında dava konusu şeyin değerinin daha yüksek olduğuna ilişkin ibraz ettiği faturanın taşıma ile uyumlu olmadığı, davacı vekilinin dava konusu kaybolan şeyin faturası olarak ibraz ettiği belgenin Türkiye’den Kuveyt’e bir satışı gösterdiği, oysa, davaya ibraz ettiği taşıma sözleşmesinin Kuveyt’ten Türkiye’ye taşımayı ifade ettiği, faturanın kaybolan dava konusu şeyle aynılığının ispat edilemediği, ayrıca davacının gönderiyi kg olarak 42 kg ifade etmesine karşın, konişmentoda gönderinin kg değerinin farklı olup 43 kg olarak belirtildiği, bu durumda fatura ve konişmentonun farklı olduğunun kabulü gerektiği, davacının dava konusu kayıp olan şeyin değerinin sözleşme sınırlaması dışında daha değerli olduğuna dair delil ibraz etmediği, davalının taşımadan kaynaklanan sorumluluğunu uluslar arası konvansiyon hükümleri çerçevesinde yerine getirerek ödemede bulunduğu, başkaca sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.