Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/9941 E. 2015/13260 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9941
KARAR NO : 2015/13260
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

MAHKEMESİ : …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2014/905-2014/482

Taraflar arasında görülen davada ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/12/2014 tarih ve 2014/905-2014/482 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya sunduğu hava taşıma hizmeti neticesinde hizmet bedeli olarak fatura kestiğini, ancak fatura bedellerini tahsil edemediğini, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, ileri sürerek takibe konu 4.929,88-TL tutarındaki asıl alacağa, faize, ferilerine ve yetkiye yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamını, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsilini, haksız itiraz için alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, müvekkilinin merkezinin Gölbaşı/Ankara’da olduğunu, Gölbaşı İcra Dairesi ve mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, kaldı ki davacıya herhangi bir borcunun da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ödeme emrine itiraz ve davaya cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu, davalı hakkındaki icra takibinin davalının ikametgahı mahkemesi olan Gölbaşı/Ankara İcra Müdürlüğünde yapılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılmış icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, havayoluyla taşıma hizmeti verdiği gerekçesiyle davacının hak kazandığı taşıma ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından kendi ikametgahının bulunduğu Bakırköy İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatılmış, davalı tarafından icra takibine konu alacağa itiraz edildiği gibi icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiştir. Davacı tarafından itirazın iptali istemli işbu davada da, davalı taraf yine yetki itirazında bulunmuş ve kendi ikametgahının bulunduğu Gölbaşı/Ankara İcra Müdürlüğü’nün ve Gölbaşı/Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuş, mahkemece davalının icra dairesinin yetkisine vaki itirazı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taşıyıcı, davalı taraftan farklı tarihlerde teslim aldığı malları, Türkiye’den yurtdışına taşımayı üstlenmiş ve taşıma işini icra etmiştir. Bu durumda uluslararası taşımanın söz konusu olduğu gözetilerek 26.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren Montreal Konvansiyonu’nun 33. maddesinin uygulanması gerekecektir. Söz konusu madde metnine göre, açılacak dava veya icra takibi davacının tercihine bağlı olarak, ya taşıyıcının ikametinin ya da esas iş yerinin bulunduğu yerin ya da taşıyıcının sahip olduğu bir işyerinin bulunduğu ve bu sözleşmenin aracılığıyla yapıldığı yerin mahkemelerinde ya da varış yerindeki mahkemelerde açılmalıdır. O halde Montreal Konvansiyonu’nun anılan hükmüne ve davacının tercihine göre, davalının icra dairesinin yetkisine vaki itirazının kaldırılarak işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.