Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/9896 E. 2015/12734 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9896
KARAR NO : 2015/12734
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : SİVEREK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2014
NUMARASI : 2013/340-2014/434

Taraflar arasında görülen davada Siverek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04.07.2014 tarih ve 2013/340-2014/435 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı arasında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Ortaklar Sözleşmesi uyarınca kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili bankanın davalıdan 12.294,00 TL’lik bir alacağının bulunduğunu, davalının uzun zamandan beri borcunu ödemediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 12.294,00 TL’nin vade tarihinden itibaren işletilecek akdi temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; dava konusu kredi ile ilgisinin bulunmadığını, sözleşmelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığının anlaşıldığı, davalının anılan sözleşme nedeniyle davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, temyiz etmiştir.
Dava, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, HMK’nın 211. maddesi uyarınca imza incelemesinde, öncelikle inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar bu tarihe yakın tarihlerde düzenlenen borçluya ait imzaların ilgili yerlerden getirtilip, borçluya huzurda attırılan imza örnekleriyle birlikte bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Sözleşmenin tanzim tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa, daha sonraki tarihli uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge bu da temin edilemez ise borçlunun duruşmada alınan uygulamaya elverişli imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Buna göre, sadece davalının duruşmada alınan imza örneklerini esas alan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.