YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9792
KARAR NO : 2016/6932
KARAR TARİHİ : 22.06.2016
MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2015
NUMARASI : 2014/129-2015/55
Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/04/2015 tarih ve 2014/129-2015/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 06. ve 19. sınıfları kapsar şekilde ‘…’ ibareli markasını 09.03.1993 tarihinden itibaren tescilli şekilde kullandığını, aynı alanda faaliyet gösteren davalının müvekkili markasıyla aynı sayılabilecek şekilde mal ve hizmetlerinde ‘…’ ve ‘… Kapı’ ibarelerini kullanmak suretiyle müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek, markaya tecavüz ile haksız rekabetin men’ine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bir kapı cinsini ifade etmek için ‘… KAPI’. ‘… KAPI CAMLI’ ve ‘…’ kullandığı ibarelerin 556 sayılı KHK’nin 12. maddesi kapsamında kaldığını, markaya tecavüz ile haksız rekabet teşkil etmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı firma 2007/8 D.iş dosyada tespit edildiği üzere, tescilli şekil+… markası ile benzer olan “… …” olarak kullanıldığı, ortalama tüketicinin tescili 6 ve 19. sınıflarda yapılmış olan 09/03/1993 tarihli 142047 nolu markanın varlığı karşısında tespit konusu ürünlerle iltibasa düşebileceği gerekçesiyle, itibar tazminatı ve tazminatın arttırılması taleplerinin reddi ile, davacının yoksun kaldığı kâr konusunda; davalının ticari defter ve belgelerinden anılan ürün (katlanır kapı ürünü) satış adeti dikkate alınarak, (18/12/2007 ile dava tarihi 03/11/2013 arasındaki dönem için 1296 adet) hesap yaptırıldığı, ticari defterlere göre 1296 adet emtia tespit edildiği buna göre elde edilen kârın 4.249,34 TL olduğu, davacının davalının sattığı PVC kapılarını da kazanç hesabına katılmasını isteminin reddine, 3.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlı ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 371,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.