Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/9737 E. 2015/12044 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9737
KARAR NO : 2015/12044
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2015
NUMARASI : 2012/286-2015/12

Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.01.2015 tarih ve 2012/286-2015/12 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalıların Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/286 Esas sayılı dosyasında müvekkili şirkete 12/08/2010-02/12/2010 döneminde kayyum olarak atandıklarını, mahkemece davalılara ayrı ayrı aylık 500,00 TL ücret takdir edildiğini ancak bu dönemde davalıların mahkemenin takdir ettiği ücret haricinde fazladan ayrı ayrı 2.475,00 TL tahsil ettiklerini ileri sürerek 2.475,00 TL’nin avans faiziyle birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; alacağın zamanaşımına uğradığını, iadesi istenen miktarı şirket ortaklarının oluru ile aldıklarını, davacıdan hiçbir şekilde usulsüz menfaat temin etmediklerini savunarak davanın redinin istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/286 Esas sayılı dosyasında 12/08/2010 tarihinde kayyum olarak atandıkları ancak mahkemece 26/11/2010 tarihinde görevlerine son verildiği, Asliye Ticaret Mahkemesinin kayyum görevlendirme kararında davalıların her biri için aylık 500 TL kayyum ücret öngörüldüğü halde davalıların mahkeme görevlendirme kararına aykırı hareket ederek bu dönemde fazladan 2.475,00 TL tahsil ettikleri gerekçesiyle 2.475,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
1- Dava, limited şirkete atanan kayyumların aldığı fazla ücretin iadesi talebine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülür. Yine, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde de tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri
uygulanır. 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi gereğince de mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup, görev hususu davanın her aşamasında re’sen incelenmesi gerekir. Somut olayda, limited şirkete kayyum atanması 6102 sayılı TTK’da düzenlendiğinden, atanan kayyumların aldığı ücretin iadesi talebine ilişkin dava da ticari nitelikte bir dava olacağından, mahkemece, bu nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın görev yönünden re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.