Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/9459 E. 2015/12360 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9459
KARAR NO : 2015/12360
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2014
NUMARASI : 2014/501-2014/508

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/12/2014 tarih ve 2014/501-2014/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka nezdinde bulunan hesabından yapılan bütün işlemlerinden önceki tarihlerde rutin olarak ve cüz’i miktarlarda masraf alınmakta iken 25.04.2007 tarihinden itibaren nakit çekim komisyonu, komisyon tahsilatı, havale masrafı, EFT komisyonu v.s adı altında önce 250,00 TL daha sonra 470,00 TL ve 500,00 TL alınmaya başlandığını, müvekkil şirket yetkilisinin kesintilerin iadesi için davalı Banka’ya yaptığı başvurunun da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 10.000,00 TL’nin ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 21.11.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 14.689,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, dava konusu edilen bedelin TCMB’nin “Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Tahsil Edilecek Azami Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin” 12.06.2006 yürürlük tarihli uygulamasına istinaden belirlendiğini, buna göre bankaların EFT işlemlerinden tahsil edebileceği EFT bedeli minimum ve maksimum oranlarının belirlendiğini ve bu iki orandaki uygulama yönteminin takdir hakkının bankaya bırakıldığını, bu nedenle davacının kendilerinden fahiş EFT bedeli tahsil edildiği yönündeki iddiasının ve buna dayanak olarak talep ettiği faiz miktarının kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; daha öncesinde verilen kararın davacı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik ciddi itirazları gözetilip dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte yeniden bir rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi L.A..’dan ek rapor alınması cihetine gidildiği, alınan bilirkişi raporu uyarınca davalı Banka’nın davacıya ait hesaptan EFT ve havale komisyon bedeli olarak kendi internet sitesinde ilan ettiği oranların üstünde ücret alarak fazladan tahsilat yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 14.360,00 TL’nin 14.7.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 735,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.