Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/9438 E. 2015/9975 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9438
KARAR NO : 2015/9975
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2014/1135-2014/772

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2014 tarih ve 2014/1135-2014/772 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kurumun davalı şirketin işçilerinden C. A.’un 22.10.1990 tarihinde uğradığı iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle yapılan ödemelerin rücuen tazmini için Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2010/384 E. sayılı dosyasında dava açtığını, davanın görülmesi sırasında davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin davası sonuçlandırılmadan tasfiyenin hukuken sonuçlandığının kabul edilemeyeceğini belirterek, kurum alacağının tahsili bakımından A. İnş. San. Tic. A.Ş’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iflastan önce muaccel alacağı bulunduğu, iflas tasfiye işlemleri sırasında sözkonusu alacağını bildirmediği, bildirdiği diğer alacakları için aciz belgesi düzenlendiği, iflas tasfiyesinin usulüne göre yapıldığı mahkemece tesbit edilerek iflasın kapanmasına karar verildiği, davacı idarenin kendi kusurunun sonuçlarına katlanmak durumunda olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ticaret sicilinden iflas sonucu terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda, davacı ihyası istenen şirketin işçisinin iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle yapılan ödemelerin rücuen tazmini için dava açtığını ileri sürdüğüne göre, şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek bu durum nedeniyle ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması isteminde bulunulabilir. Buna göre, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği ticaret sicilinden iflas yoluyla terkin edilmiş şirketin yeniden ihyasını istemesinde hukuki yararı mevcut olup, bu davayı açma hakkının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin alacaklarını yazdırmamaları alacağın düşmesini gerektirmez. Bu durumda mahkemece taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 06/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.