YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/902
KARAR NO : 2015/13883
KARAR TARİHİ : 24.12.2015
MAHKEMESİ :
TARİHİ : 29/09/2014
NUMARASI : 2010/127-2014/682
Taraflar arasında görülen davada……verilen 29.09.2014 tarih ve 2010/127-2014/682 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.12.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden V.. D..’ın davalı şirkette %35 oranında, F.. D..’ın %5 oranında, davalılardan H.. S..’ın %40, A.. S..’ın ise %20 oranında hisseye sahip olduklarını, davalı ortakların yüksek hisselerine dayanarak müvekkillerinin haklarını ve menfaatlerini bertaraf etme niyeti ile hareket ettiklerini ileri sürerek, davacı V.. D..’ın şirketten olan alacağından şimdilik 15.000 TL’nin, 2007, 2008 ve 2009 yılları kar paylarından V.. D.. için şimdilik 5.000’er TL’nin, F.. D.. için şimdilik 1.000’er TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 26/03/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini toplam 321.033,20 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosyaya sunulan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı V.. D..’ın ödünç verdiği paradan dolayı davalı şirketten 186.033,20 TL alacağı ile 12.880 TL kâr payı alacağının, davacı F.. D..’ın ise 1.840 TL kâr payı alacağının bulunduğu, diğer davalılar açısından ise pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalılar H.. S.. ve A.. S.. aleyhine açılan davanın reddine, davacı V.. D..’ın alacak davasının kısmen kabulü ile 186.033,20 TL’nin 15.000 TL’sinin dava, bakiyesinin 29/03/2012 ıslah, kâr payı alacağı davasının kısmen kabulü ile 12.880 TL’nin dava tarihinden itibaren, davacı F.. D..’ın 1.840 TL kâr payı alacağının da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı Deha Otel İşletmecilik Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 818 sayılı BK’nın 133. maddesi uyarınca, borçlunun borcu ikrar etmesinin ve özellikle faiz veya kısmi ödemede bulunmasının zamanaşımını kesen nedenlerden olması karşısında, davalılar vekilinin zamanaşımı savunmasının yerinde bulunmamasına göre, davalı . vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak dava, davalı şirkete ödünç verilen paranın ve kâr payı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir.
TTK’nın 533’üncü maddesinde, şirket mukavelesinde aksine hüküm bulunmadıkça ortakların, sermaye koyma borçlarını yerine getirdiği nispette yıllık bilançoya göre elde edilmiş safi kârdan pay alacakları öngörülmüş ise de, aynı Kanun’un 534’üncü maddesi yollamasıyla 469’uncu maddesinde, kanuni ve ihtiyari yedek akçelerle kanun ve esas mukavele hükümlerince ayrılması gerekli diğer paralar safi kardan ayrılmadıkça kâr payı dağıtılamayacağı belirtildiği gibi, aynı şekilde anılan madde hükmünde, kâr payı dağıtılmasına genel kurulca karar verilmedikçe kâr payı dağıtılamayacağı öngörülmüştür.
Somut olayda, mahkemece görüşüne başvurulan 07.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin kâr dağıtılması konusunda bir ortaklar kurulu kararının bulunmadığı bildirilmiş, mahkemece bu konuda başkaca bir araştırma yapılmamıştır.
O halde mahkemece, davalı şirketin ticaret sicil dosyası da getirtilerek, kâr payı dağıtılması konusunda alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunup bulunmadığının incelenmesi, bu konuda alınmış bir karar yoksa kar payı alacağının talep edilemeyeceği kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile kâr payının tahsiline karar verilmesi isabetli olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Yine mahkemece davacı V.. D..’ın davalı şirkete ödünç verdiği 186.033,20 TL’nin davalı şirketten tahsiline karar verilmişse de, davalı şirket vekilince 29.04.2014 tarihli dilekçe ile davadan sonra davacı V.. D..’a 31.01.2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 87.033,20 TL ödemede bulunulduğu bildirilmiş, dilekçe ekinde de okunaksız bir ödeme dekontu, davacı V.. D.. isim ve imzasını içeren ve anılan meblağın kendisine ödenmesini talep eden 01.02.2014 tarihli dilekçe ile 31.01.2014 tarihli ortaklar kurulu kararı fotokopisi sunulmuştur. Mahkemece bu konuda davacılar vekilinden diyecekleri sorulmadığı gibi hiçbir inceleme ve değerlendirme de yapılmamıştır.
Bu durum karşısında mahkemece, davalı şirket vekilinin ödeme savunması konusunda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle de mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı D yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak mümeyyiz davalı şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Deha Otel İşlet. Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ye iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.