Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/8894 E. 2015/11415 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8894
KARAR NO : 2015/11415
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2014
NUMARASI : 2014/1241-2014/501

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2014/1241-2014/501 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından müvekkili şirket hakkında Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/ 74 D.İş sayılı dosyası ile 25/11/2012 keşide tarihli, 30.000,00 TL’lik çek gerekçe gösterilerek 17.000,00 TL alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, talebin kabul görmesi üzerine kararın Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1307 esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, müvekkili şirketin hiçbir borcunun bulunmadığını, buna rağmen 21.667,00 TL ödeme yapmak suretiyle banka hesapları ve araçların üzerine konan hacizleri kaldırabildiklerini, bu nedenle Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1307 Esas sayılı icra dosyası dolayısıyla borcun bulunmadığının tespiti ile cebri icra tehdidi altında borçlu olunmadığı halde ödenmek zorunda kalınan 21.667,00 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte istirdadına karar verilmesini, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile yapılan anlaşma gereği müvekkilinin işi yerine getirdiğini, 31.03.2013 tarihli faturayı tanzim edip davacıya teslim ettiğini, nakliye bedeline karşılık 25.11.2012 tarihli 30.000,00 TL bedelli bir adet çekin 15.11.2012 tarihinde davacı yetkilisince verildiğini, çek karşılıksız kaldığından 13.000,00 TL’lik kısmın nakit olarak ödendiğini, ödenmeyen kısım için icra takibiyle alacağın tahsil edildiğini, çekteki cironun şirket yetkilisine ait olduğunu savunarak davanın reddini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre, çekin geçerli bir alacak hakkı içermediği iddiasının bunu iddia eden borçlu tarafından kesin delille ispatı gerektiği, ciro yoluyla devir ilişkisinin altındaki temel ilişkinin taraflar arasındaki ticari ilişki olduğunun kesilen fatura ve dosya kapsamından anlaşıldığı, geçerli bir alacak hakkı olmadan ciro yoluyla devir olgusunu davacının kesin delille ispatı gerektiği, yalnız ticari defterlerde kayıtlı olmamasının sorumluluğu bertaraf etmeyeceği, delil listesinde yemin deliline dayanıldığının da açıkça belirtilmediğinden bu hakkın hatırlatılmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.