Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/8853 E. 2015/11873 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8853
KARAR NO : 2015/11873
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2012/427-2014/622

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2012/427-2014/622 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Feldkirch Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen Dosya No:56 Cg. 34/12 y sayılı ve 26/03/2012 tarihli, % 12,25 faiziyle birlikte 85.282,86 EUR, 14/07/2011 tarihinden itibaren %4 faiziyle birlikte 8.796,36 EUR, 5.218,34 EUR mahkeme masrafı, 03/10/2011 tarihinde çıkarılan 4.240,56 EUR tutarındaki ödeme emrinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkin ilamın tenfizi talep edilmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 5718 sayılı Yasa’nın 54. maddesinde sayılı şartların oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ilamın tenfizine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunu’nun 51/(2). maddesi “Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.” hükmünü, 6102 sayılı TTK’nın 5/3. maddesi de “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir.
Somut olayda, yabancı mahkemede iddianın ileri sürülüş biçimi ve mahkemenin kabulü dikkate alındığında dava, davacı banka ile dava dışı 3. kişi arasında akdedilen kredi sözleşmesine kefil olan davalıdan alacağın tahsili istemine, dolayısıyla bankacılık işlemi kaynaklı olduğuna göre, davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Mahkemece davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (2) bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.