Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/869 E. 2015/7401 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/869
KARAR NO : 2015/7401
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2014
NUMARASI : 2013/79-2014/52

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2013/79-2014/52 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin, “P.B.”, “P. B. + Şekil”, “P. B.E. + Şekil”, “Ç. K. S. B.” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin 29 ve 30. sınıf mal ve hizmetler için “T. B.” ibareli marka başvurusuna itirazlarının TPE YİDK kararıyla reddedildiğini, müvekkillinin markaları ile davalı başvurusunun ayırt edici esas unsurunun “B.” ibaresi olduğunu, davalı başvurusu ile müvekkilinin markalarının aynı tür mal ve hizmetleri kapsadığını, markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olup iltibasa sebebiyet verebileceğini, davalının amacının müvekkili markasının tanınmışlığından yararlanmak olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptalini ve davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili ve davalı şirket vekili, TPE YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, “T. B.” ibaresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, markadaki kelimelerin birisinin diğerine nazaran ön plana çıkmadığını, markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahekemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının itiraza mesnet markalarındaki “p.” ibaresinin hem ticaret ünvanının ayırt edici unsuru hem lider marka pozisyonunda bulunduğundan “p.” ibaresinden ziyade esas ve ayırt edici unsurun “b.” ibaresi olduğu, davalının savunmasında “T.” markasının tescilli ve ülke çapında tanınmış marka olduğunu vurguladığı, buna göre davalı şirketin başvuru ile “T.” ibaresi için değil, “B.” ibaresi için koruma sağlanmasını amaçladığı, bu nedenle başvurudaki esaslı unsurun “b.” ibaresi olduğu, davalı başvurusu ile davacı markalarının esas unsurları arasında görsel, sesçil ve kavramsal benzerliğin bulunduğu, davalı başvurusu ile itiraza dayanak markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı olması sebebiyle aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.