Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/7993 E. 2016/2577 K. 09.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7993
KARAR NO : 2016/2577
KARAR TARİHİ : 09.03.2016

MAHKEMESİ : …. 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2015
NUMARASI : 2014/234-2015/46

Taraflar arasında görülen davada …. 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2015 tarih ve 2014/234-2015/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … …. vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin … ibareli, diğerleriyle birlikte 9.sınıf ürünleri de içeren 2005/40506 sayılı markanın sahibi olduğunu, davalının 17.08.2012 tarihinde “…….” ibareli, 9.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilânı üzerine yaptıkları itirazın reddedildiğini ve yineledikleri itirazın nihai olarak YİDK tarafından da reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin … esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve şirket vekilleri; davacıya ait tescilli markayla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olmadığını, ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, …. ibaresinin başvuru ile davacı markası arasında görsel, okunuş ve anlamsal olarak belirgin farklılık doğurduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının … ibareli markaların sahibi olduğu, markasının asıl ve ayırt edici unsurunun … ibaresinden oluştuğu, davalı markasının konusu olan işaretin “…….” ibaresinden oluştuğu, asıl ve ayırt edici unsurun … ibaresi olduğu, davacı markaları ve davalı markasının konusu işaret arasındaki bu farklılığın anlamsal, görsel ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, her iki taraf markasının da 9.sınıf ürün ve hizmetleri içerdiği, ortalama düzeydeki alıcıların/yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı, algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, davalı başvurusunun, davacı markalarının serisi içerisine sızmış bulunması ve her iki işaretin göz ve kulakta bıraktığı izin bu kabulü zorunlu kıldığı, davalı marka tescilinin hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile … YİDK’nın 2014/M-5637 sayılı kararının iptaline, davalı başvurusu marka olarak tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … …. vekili ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı … …. vekili ve davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.