Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/793 E. 2015/5609 K. 21.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/793
KARAR NO : 2015/5609
KARAR TARİHİ : 21.04.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/04/2014 tarih ve 2014/85-2014/133 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2006 yılı Mayıs ayından, 2007 yılı Aralık ayına kadar davalı şirkete, inşaat malzemesi taşıdığını, müvekkili şirketin bu taşıma işini 2007 yılı Aralık ayı sonu itibariyle sonlandırdığını, davalı şirketin 2006 yılına ait nakliye (taşıma) ile ilgili fatura karşılığında müvekkili şirkete ödeme yaptığını, ancak taşıma ile ilgili irsaliye ve açık fatura mevcut olduğu ve müvekkil şirketin nakliyeyi gerçekleştirdiği konusunda davalı şirketin hiçbir itirazı olmadığı ve 2007 yılına ait taşımalarla ilgili faturaları itirazsız kabul etmiş olmasına rağmen, müvekkili şirkete davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, 2007 yılı içinde yapılan nakliyeden doğan alacağından fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere 100.000,00 TL’nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı şirkete nakit ve çeklerle ödeme yaptığını, fatura karşılığı iki adet römork verdiğini ve davacı şirketin…’e olan yakıt borçlarının alacağın temliki yoluyla davalı şirkete geçmiş olduğundan davacı şirkete borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında cari hesap varken römork alımının peşin olarak yapılmış olmasının hayatın olağan akışına ters olduğu, römork alım tarihi itibariyle bir alacağın olup olmamasının önemli olmadığı, hesabın açık olduğu ve taraflar arası ticari ilişkinin devam ettiği, davacının 88.846,29 TL alacağından 65.000 TL römork bedelinin düşülmesi halinde alacak miktarının 23.846,29 TL kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 23.846,29 TL’nin dava tarihi olan 15/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından davacıya satılan römork bedellerinin davacı tarafından peşin olarak ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Dairemizin 28.11.2013 tarih 2013/6990 E, 21625 K sayılı ilamında “mahkemece römorkların satıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan nakliye hizmeti nedeniyle ne kadar alacağının olduğu tespit edilip, şayet bu tarih itibariyle römork bedeli tutarında bir alacağı var ise davalı savunmasına itibar edilmesi gerekeceği” belirtilmesine rağmen, mahkemece bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, yeterli araştırma yapılmamış ve römorkların satıldığı tarih itibariyle davacının alacaklı olduğu miktar tespit edilmemiş olup; römork alım tarihi itibariyle davacının davalıdan nakliye hizmeti nedeniyle alacaklı olup olmadığının önemli olmadığı, taraflar arasında devam eden ticari ilişki ve işleyen açık bir hesap bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.