YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7919
KARAR NO : 2016/2424
KARAR TARİHİ : 07.03.2016
MAHKEMESİ : …. .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2015
NUMARASI : 2014/1389-2015/204
Taraflar arasında görülen davada …. .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/03/2015 tarih ve 2014/1389-2015/204 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yetiştirdiği üzümleri dava dışı … Gıda Turizm Danış. Teks. San. Ltd. Şti’ne sattığını, satış bedeli karşılığında aldığı senet bedelinin ödenmediğini, şirket aleyhine başlatılan icra takibinde borçlunun ticari faaliyetleri terk ettiğinin ve adresinin kapalı olduğunun tespit edildiğini, dava dışı şirketin borca batık durumda olduğunu, davalının borçlu şirketin tek yöneticisi durumunda olduğunu, şirketin borca batık durumda olmasına rağmen davalının şirketin fesih ve tasfiyesi yoluna gitmediğini, davalının şirketi büyük borç altına soktuğunu, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, şirket mal varlığının davalıya aktarıldığını, davalının TTK’nın 336/5 maddesi gereğince zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2009/9 Esas sayılı dosyasındaki alacağın tüm feriyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya verilen senedin teminat amaçlı verildiğini, davacının teslim etmediği ürünlere ilişkin verilen bu senetleri icra takibine koyduğunu, dava konusu icra takibi ile ilgili menfi tespit davası açıldığını, davacının teminat senedini icraya koyması nedeniyle herhangi bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, daha öncesinde davanın kabulüne dair verilen kararın davacı vekilinin temyizi üzerine” davanın 6762 Sayılı TTK’nın 309. maddesi uyarınca açıldığı, bu madde uyarınca hükmedilecek tazminatın şirket yararına istenilmesinin gerektiği, somut olayda davacının alacağın kendisine ödenmesini talep ettiği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.