Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/7706 E. 2015/8613 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7706
KARAR NO : 2015/8613
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2014
NUMARASI : 2013/227-2014/37

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17/03/2014 tarih ve 2013/227-2014/37 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/05/2015 günü hazır bulunan davalı vekili Av. S. B. ile davacı vekili Av. E. A. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin çalışanı olan dava dışı Ö.. Y.. tarafından müvekkili şirket yöneticisinin imzası taklit edilmek suretiyle davalı Bankadan kredi kullanıldığını, bu kredilerin çalışan Ö.. Y.. tarafından zimmete geçirildiğini, davalı Bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 95.150,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının çalışanını özenle seçmediğini, zarardan kendisinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce “mahkemece, davacıya ait hesaba aktarılan kredilerin davacı şirket adına bir ödemede kullanılıp kullanılmadığının ve gerçekten davacının çalışanı tarafından zimmete geçirilip geçirilmediğinin belirlenmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, sahte talimatlar ile davacı hesabına aktarılan kredilerin 114.030,00 TL’lik kısmının davacı çalışanı Ö.. Y.. tarafından zimmete geçirildiği, davacının talebinin ise 95.150,00 TL olduğu, buna göre meydana gelen zararda davacının %50 oranında mütereafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, davnaın kısmen kabulüne, 47.575,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.436,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23/06/2015 tarihinde oyçoluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

1- Dava, bankanın sahte talimatla kullandırdığı kredi sebebiyle davacı hesap sahibinin zararının tahsili istemine ilişkindir.
2- Somut olayda, davacı şirketin davalı banka nezdinde 950.000 TL limitli çerçeve kredi sözleşmesi imzaladığı, davacı şirket çalışanı Özlem’in ise, kredi sözleşmesi kapsamında şirket yetkililerinin sahte imzalarını içeren talimatları faksla bankaya göndererek 31.12.2003 ve 07.03.2008 tarihlerinde davalı bankadan toplam 133.700 TL kredinin şirket hesabına ödenmesini sağlaması, akabinde de hesaptaki 95.150 TL’sinin internet bankacılığı yetkisi ve şifresi şirketçe kendisine verilmiş bulunan Özlem tarafından kendisiyle birlikte hareket eden üçüncü kişilere eft olarak gönderilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, her ne kadar davalı banka tarafında ıslak imza olmadan ve imzalar kontrol edilmeden kredi açılması işleminde kusurlu ise de, çekilen kredi bankaca davacı şirketin hesabına yatırılmış olmakla, şirket hesabında bulunan paranın denetimini sağlama yükümünün davacı şirkete ait olduğu, kendi çalışanı Özlem’e internet şubesi tek kullanıcısı yetkisi ve hesap şifrelerini vermiş olması nedeniyle, şirketin kendi hesabındaki paranın çalışanı tarafından zimmetine geçirilmesi olayında davalı bankanın zarara yol açmamış olması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı kanaatinde olduğumdan, yerel mahkemenin aksi yöndeki kararını onayan Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum.