Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/747 E. 2015/8180 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/747
KARAR NO : 2015/8180
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2013
NUMARASI : 2012/12-2013/86

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/05/2013 gün ve 2012/12-2013/86 sayılı kararı bozan Daire’nin 02/10/2014 gün ve 2014/8177-2014/15155 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkanı olduğunu, 12/10/2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında müvekkili hakkında genel kurulun ibra etmeme kararı verdiğini, ancak yönetim kurulu üyesi olan diğer altı kişinin ibra edildiğini, sadece müvekkilinin ibra edilmediğini, söz konusu genel kurulda alınan ibra etmeme kararının hakkaniyet ve adalet ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, 12/10/2011 tarihinde yapılan genel kuruldaki ibra etmeme yönündeki kararının kesin hükümsüzlüğünün tespitine, genel kurulca alınan ibra etmeme kararının geçersiz kılınmasına ve müvekkilinin hükmen ibrasına dair karar alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.10.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, davalı anonim şirketin yönetim kurulu üyesi olan davacı hakkında 12.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ibra edilmeme kararının hükümsüzlüğünün tespiti ile hükmen ibra istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu genel kurulun 4. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibraları oylanmış ve diğer yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesine rağmen davacı ibra edilmemiştir. Her ne kadar, davacı tarafça işbu genel kurul kararının iptali istenilmiş ise de söz konusu karar henüz uygulanabilir nitelikte bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için, mülga TTK’nun 341. Maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira, yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar, bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, şirketin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır.
Somut olayda, iptali istenen kararlar 12.10.2011 tarihli genel kurulda alınmıştır. Sonraki tarihlerde davacı hakkında sorumluluk davası açılması için karar alındığına ilişkin tarafların bir iddia ve savunması da bulunmamakta olup işbu davada 12.01.2012 tarihinde açılmıştır. O halde, sorumluluk kararı ve davası için makul bir sürenin geçmesi beklenilmeden eldeki davanın bu aşamada dinlenilmesi mümkün olmayıp yerel mahkeme kararının onanması gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.10.2014 Tarih, 2014/8177-15155 E., K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 02.10.2014 tarih, 2014/8177-15155 E.,K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, daha önceki temyizin bozma olması nedeniyle iade edilen 27,70 TL temyiz ilam harcının davacıdan alınmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.