Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/734 E. 2015/8068 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/734
KARAR NO : 2015/8068
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2014
NUMARASI : 2011/657-2014/166

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2014 tarih ve 2011/657-2014/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri ve fer’i müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; sigortalısına ait ilaç hammaddesinin F.’dan İ.a sevk edildiğini, bu taşıma ile ilgili olarak davalı DHL tarafından navlun faturasının düzenlendiğini, THY antreposuna tahliye sırasında yapılan kontrollerde 1 kap malzemenin forklit çarpması sonucu hasarlandığını, gümrük işlemleri sonrasında yapılan incelemede 1 kap içindeki iki adet fıçının delik ve muhteviyatının akarlı olduğunun tespit edildiğini, 12/10/2006 tarihli ihbarnameyle emtianın kullanılmayacak durumda olduğunun DHL’e bildirildiğini, ekspertiz raporu ile hasarın 18.943 Euro olarak tespit edildiğini, sigortalısına 16/11/2006 tarihinde tazminatı ödeyerek kanuni haklarına halef olduğunu, yapılan takibe itiraz edildiğini icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazın iptali ile birlikte alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı DHL vekili; müvekkilinin IATA belgesine sahip olduğunu ve acente sıfatıyla hareket ettiğini, acenteye doğrudan dava yöneltilmesinin mümkün bulunmadığını, azami sorumluluğun Varsova md 22/b gereği kg/17 SDR ile limitli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil THY A.O. vekili; davalının kendi acentesi olmadığını, sorumluluğun kg/17 SDR ile limitli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taşıyıcı DHLK’nın meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, zarar ve hasarın hava yolu taşıması sırasında ve malın taşıyıcının sorumluluğundaki süre içerisinde gerçekleştiği, zararın gümrük kolcuları denetiminde tespit edildiği ve akabinde 14 günlük ihbar süresi içerisinde zararın ihbar edildiği ve bu şekilde taşıyıcının sorumluluğu doğduğu, hasarın forklift bıçak darbesinden kaynaklandığı ve hasar miktarının toplam 2 kap 100 kg delik ve muhteviyatı akarli hammaddesi olduğu ve hasar bedelinin 18.943 Euro olduğu, ancak Varşova konvensiyonun 22 maddesine göre taşıyıcı sorumluluğunun 19 SDR kg ile sınırlı olduğu, buna göre 19 SDR x 340 kg =6.400 SDR olmak üzere karar tarihi itibariyle davalının sorumlu olduğu toplam zararın 20.678,04 TL olduğu, bunun Euro karşılığının ise 7.226,16 Euro olduğu ve davalı taşıyıcının bu miktardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/13345 Esas sayılı dosyasında itirazın kısmen iptali ile, takibin 20.678,04 TL karşılığı, 7.226,16 Euro asıl alacak ile ödeme tarihi olan 16/11/2006 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz 413,29 Euro olmak üzere 7.639,45 Euro üzerinden devamına, asıl alacak 7.226,16 Euro’ye takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca 3095 sayılı yasanın 4 / a maddesi gereğince Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek banka faizi ile davalıdan tahsiline, alacak likit olması ve haksız itiraz nedeni ile hükmolunan miktarın taktiren %40 oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri ve fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ihbar olunan THY vekilinin talebi üzerine 03.03.2010 tarihli 4. celsede THY’nın davalı yanında feri müdahil olarak kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, karar başlığında ihbar olunan olarak yazılı olmasının maddi hata niteliğinde olup, mahallinde düzeltilmesinin her zaman mümkün bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ve fer’i müdahil THY vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, nakliyat emtia sigortasına dayalı rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece gerçekleşen hasardan davalının sınırlı sorumluluk hükümleri kapsamında sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davadışı sigortalıya ait emtia davalı taşıyıcı tarafından fer’i müdahil THY aracılığıyla havayolu ile taşınmış, tahliye sırasında forklift aracının çarpması sonucu bir kısım emtia hasarlanmıştır. Dosya kapsamında alınan ve hükme de esas alınan bilirkişi raporuna göre Varşova Konvansiyonu’nun 22. maddesi uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun kg başına 19 SDR ile sorumlu olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmış ise de; hasar tarihi 03.10.2006 olup hasar tarihi itibariyle geçerli olan V. Konvansiyonu’na göre sorumluluk kg başına 17 SDR olarak belirlenmiştir. M. Protokolü ise ülkemiz açısında 26.03.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, hasar tarihi itibariyle M. Protokolü ile kabul edilen kg başına 19 SDR olan sorumluluk limitlerinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Buna göre, taşıyıcı davalının sorumluluğunun kg başına 17 SDR olduğunun kabulü ile tazminat hesabının yapılması gerekirken, M.Protokolündeki düzenlemeye itibar edilerek yapılan tazminat hesabı doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Dava konusu olay tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve tazmini gerekecek bedel taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığından, tazminat alacağı önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ve feri müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ve feri müdahil yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 325,65 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ve fer’i müdahile iadesine, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.