Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/7331 E. 2016/2600 K. 09.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7331
KARAR NO : 2016/2600
KARAR TARİHİ : 09.03.2016

MAHKEMESİ : …. 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2015
NUMARASI : 2012/66-2015/44

Taraflar arasında görülen davada …. 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/03/2015 tarih ve 2012/66-2015/44 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli 2002/15756, 2002/16777, 2002/16844, 2005/10643 no’lu markaların tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden kullanılmamaları nedeniyle hükümsüzlüğünü ayrıca, davalının markaları kötüniyetle devralması ve kötüniyetli olması nedeniyle de, markaların hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tescil kapsamındaki sınıflarda markaları kullandığını ancak, davacının 2005 yılından bu yana markaya tecavüzü nedeniyle açtığı davalar, markanın kendisine ait olduğu iddiasıyla yaptığı çok yoğun ve kapsamlı reklamlar nedeniyle markaları daha etkin bir şekilde kullanamadığını, davacının kötüniyet iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2002/15756 no’lu markanın hüküm ifade etmediği, diğer markaların ise, tescil kapsamındaki sınıflarda kullanılmadığı, 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinde belirtilen haklı nedenle kullanmamanın daha çok markanın yasal engellerle veya mücbir sebep sayılabilecek, herkes için geçerli olan durumlar nedeniyle kullanılmaması olup, marka haklarına tecavüz edilmesi veya markanın 3. şahıslar tarafından veya davacı tarafından haksız kullanılması suretiyle rekabet edememe nedeniyle markanın kullanılmamasının haklı neden olarak görülmeyeceği, rakip firmanın ekonomik yönden daha güçlü olmasının tescilli marka sahibinin markasını kullanmasına engel bir durum olmadığından, markaların, kullanıldığı ispatlanamadığından iptali gerekir ise de, davalının markaları kötüniyetle devraldığına yönelik iddia da kanıtlanamadığı gibi, markanın devralınmasının, hükümsüzlük ve iptal nedenleri arasında sayılmadığı, kaldı ki, markaların devir kaydına da rastlanmadığı gerekçesiyle, 2002/15756 no’lu marka yönünden talebin reddine, 2002/16777, 2002/16844, 2005/10643 no’lu markaların 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi gereğince iptaline, kötüniyet nedeniyle hükümsüzlük talebinin ise, reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nun 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen karar davacı vekili tarafından 28/04/2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de, gerekçeli kararın davacı vekiline 12/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği yani, kararın HUMK’nun 432/1 madde ve fıkrasında belirtilen 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz edildiği anlaşılmıştır. HUMK’nun 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin HUMK’nun 432/4. maddesi uyarınca, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.