YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7328
KARAR NO : 2016/325
KARAR TARİHİ : 14.01.2016
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/691-2013/418
Taraflar arasında görülen davada Mahkemesi’nce verilen 18.06.2013 gün ve 2012/691-2013/418 sayılı kararı onayan Daire’nin 27.02.2014 gün ve 2013/15164-2014/3699 sayılı kararı aleyhinde davalı banka vekili ve fer’i müdahil vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı bankanın giden müvekkillerinin, banka çalışanlarınca yanıltılıp paralarının hesaplarına havale edildiğini, davalı bankanın hakim ortağı ve yöneticilerinin, mudileri bu şekilde dolandırmak suçundan cezalandırıldığını, alacaklarının aciz belgesine bağlandığını ileri sürerek, asıl davada 06/05/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile (6.573,00) TL maddi tazminatın, birleşen davada da (10.000) TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamı kapsamında yapılan yargılama neticesinde; birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü dair verilen kararın davalı banka vekili ve feri müdahil vekilince temyizi üzerine Dairemizce onanmasına karar verilmiştir.
Davalı banka vekili ve fer’i müdahil vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Mahkemece 16.05.2014 tarihli ek karar ile “Dava konusu alacağın değeri 6.573,00 TL olup bu miktar karar düzeltme sınırının altında olduğundan davalının ve fer’i müdahil vekilinin karar düzeltme isteklerinin reddine” karar verilmiş, ek karar taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
1- Karar düzeltme yolu HUMK’nın 440-442. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre karar düzeltme talebi temyiz incelemesi sonucunda kararı vermiş olan Yargıtay Dairesince incelenip karara bağlanır. Yargıtay kararının karar düzeltme istenebilecek kararlardan olup olmadığı, süresinde karar düzeltme yoluna başvurulup başvurulmadığı ve diğer usulü eksiklikler yönünden de ön inceleme yetkisi, her halde kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulan Yargıtay Dairesine aittir. HUMK’nın 432/4. maddesi hükmü burada kıyas yoluyla uygulanamaz.
Bu durum karşısında somut uyuşmazlıkta mahkemece 16.05.2014 tarihli ek karar ile davalı . vekili ve fer’i müdahil vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup anılan kararın kaldırılmasına, Dairemiz kararına yönelik davalı vekilinin ve fer’i müdahil vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1 nci maddesi uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırı 11.540,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Asıl davada dava değeri 6.573,0010 TL olup, mahkemece asıl davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili ve vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.02.2014 günlü ilamıyla davalı ve vekilinin temyiz itirazları reddedilerek onanması üzerine bu karara karşı davalı banka vekili ve feri müdahil vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de asıl davada hüküm altına alınan meblağın yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin davalı vekili ve fer’i müdahil vekilinin karar düzeltme isteminin reddine dair 16.05.2014 tarihli karar düzeltme isteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer’i müdahil vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı bankaya iadesine, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.