Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/7228 E. 2016/3440 K. 29.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7228
KARAR NO : 2016/3440
KARAR TARİHİ : 29.03.2016

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/12/2014 tarih ve 2014/1097-2014/384 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı, borcu üstlenen ….. ve feri müdahil ….. vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. …., fer’i müdahil ….. vekili Av. …., davalı ….. vekili Av. ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillinin, davalı bankaya devrinden önce …. .. ….. Şubesine 50.000 DEM parasını 26.11.1999 tarihinde 48 gün vadeli olarak yatırdığını, müvekkilinin bankaya yatırmış olduğu mevduatın banka yetkililerince, müvekkiline boş olarak imzalattırılan belgelerin havale talimatı olarak doldurulması suretiyle …. … yönetimince KKTC’de paravan olarak kurulmuş olan ….. adlı banka adına …. …. …. ve … Şubede açılan bir hesaba havale edildiği, daha sonra diğer off shore mevduatlarla birlikte Garipoğlu Grubuna usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini, müvekkili tarafından ….. aleyhine başlatılan icra takibinin semeresiz kaldığını, davalı bankanın zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL’nin vade sonuna kadar akdi, vade sonundan itibaren bankalarca döviz cinsinden mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, sonradan ıslah dilekçesiyle 26.202 Euro talep etmiştir.
Davalı, borcu üstlenen ve feri müdahil vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsıman göre, davacının …. ….. Şubesi’ne 50.000 DM yatırdığı, banka personelinin yönlendirmesi ile hesabın …. hesabına havale edildiği, ancak paranın …. bünyesinden çıkmadığı, bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 50.000 DM karşılığı 25.564,59 Euro’nun faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmiştir. …/…
Kararı, davalı, borcu üstlenen ….. ve feri müdahil ….. vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararı feri müdahil ….. vekili temyiz etmiş ise de, verilen dilekçe temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434 ncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, feri müdahil ….. vekilinin yukarıda belirtilen işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ve feri müdahil ….. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Davacı taraf, dava dilekçesinde 10.000 TL’nin tahsilini talep etmiş, 21.12.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle 26.202 EURO’nun ödenmesini istemiş ve mahkemece döviz cinsinden alacağın kabulüne karar verilmiş ise de, 818 Sayılı BK’nın 83. maddesine göre kısmı davasını açarkan tercih hakkını TL cinsinden kullanan davacının, ıslah suretiyle döviz cinsinden talepte bulunması mümkün olmadığından, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
4- Öte yandan, davacının ….. aleyhine icra takibi yaptığı, 22.05.2007 tarihli 5.449 TL tutarlı acizlik belgesi aldığı, 22.07.2011 tarihli tahsilat makbuzu ile off shore bankası tarafından 7.229 TL ödendiği, yine davacı vekilinin 22.12.2011 tarihli duruşmada 1.000 TL ödeme yapıldığını, ancak alacaklarının 50.000 DM olduğunu ifade ettiği halde, mahkemece dava konusu off shore hesabına ilişkin olarak davacıya yapılan ödemeler değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
5- 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca davalı harçtan muaf olmasına rağmen, yargılama gideri içinde peşin ve başvurma harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, feri müdahil ….. vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ve feri müdahil ….. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3), (4), (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ve feri müdahil ….. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ve borcu üstlenen …..’ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.