Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/709 E. 2015/8736 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/709
KARAR NO : 2015/8736
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2012/122-2014/113

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/06/2014 tarih ve 2012/122-2014/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin alkollü içki sektöründe faaliyet gösteren bir firma olup 2000/15648 sayı ile 33 sınıfta tescilli “G. C.” markasının sahibi olduğunu, G. C. ibareli markasının sektöründe tanınmış marka olduğunu, davalı firmanın da alkollü içki sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalıya ait 2008/33555 numaralı “Z. C. 15 Y D. + şekil” markası ile 2008/33557 numaralı “Z. C. 23 Y D.+ şekil” markalarının müvekkili markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, “C.” ibaresinin müvekkiline ait markanın esaslı unsurunu teşkil ettiğini, aynı ibarenin davalının markalarında da esaslı unsur olarak yer aldığını, davalı markalarında “C.” ibaresi küçük puntolarla yazılmış ise de bu durumun marka tecavüzünü ortadan kaldırmadığını, “C.” ibaresinin 33. sınıfta ilk kez müvekkilince tescil ettirildiğini, anılan ibarenin davalı adına tescil edilmesi halinde tüketicilerin söz konusu markayı müvekkiline ait tescil ile ilişkilendireceğini, “C.” ibaresi Türkçe’de yaygın kullanılan bir ibare olmadığı için ayırt ediciliğinin yüksek olduğunu, dava konusu markaların kapsamında yer alan ürünlerin aynı sınıfta olduğunu, tüketicilerin müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ve ekonomik bağlantı olduğu intibaına kapılacaklarını, davalının müvekkilinin markasının tanınmışlığından ve itibarından haksız yarar sağlamak için böyle bir tescil gerçekleştirdiğini, davalının markalarının tescilinin MK’nun 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, davalıya ait 2008/33555 numaralı “Z. C. 15 Y D. + şekil” markası ile 2008/33557 numaralı “Z. C. 23 Y D. + şekil” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı markası ile müvekkili markalarının benzer olmayıp karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin “Z.” esas unsurlu markalarının tanınmış marka olduğunu, dünyanın birçok ülkesinde ve OHIM’de tescili bulunduğunu, müvekkili markalarında “Z.” ibaresinin esas unsur, “C.” ibaresinin yardımcı unsur olarak kullanıldığını, rom içeren içeceklerin yıllanmış olduğunu vurgulamak amacıyla “C.” ibaresinin yardımcı unsur olarak seçildiğini, söz konusu ibarenin içki sektöründe cins, vasıf bildirmesi nedeniyle yardımcı unsur olarak kullanıldığını, müvekkilinin öncelik hakkını haiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait 2000/15648 numaralı marka 33. sınıfta “Tekila” emtiası için, davalıya ait 2008/33555 ve 2008/33557 tescil numaralı “Z. C. 15 Y D. + şekil” ve “Z. C. 23 Y D. + şekil” markaları 33. sınıfta “R., r. içeren alkollü içecekler, r. likörleri, r. kokteylleri” emtiaları için tescilli olduğundan taraf markalarının aynı emtialar için tescilli olduğu sonucuna varıldığı, davalı markaları bir bütün halinde davacı markası ile karşılaştırıldığında benzerlik arz etmediği, taraf markalarında “C.” ibaresi ortak ise de davalıya ait markalarda “Z.” ibaresi ön plana çıkacak şekilde baskın unsur olarak kullanılıp “C.” ibaresinin baskın unsur “Z.” ibaresinin altında italik ve küçük harflerle, küçük bir boyutta genel algıda yer etmeyecek şekilde kullanıldığı, “C.” ibaresi İspanyolca “Y., y. y. dair” anlamına gelip tekila ve rom gibi alkollü içkiler için yıllandığını ifade eden, ürünün niteliğini gösteren bir ibare olduğu, Türkiye’de İspanyolca “C.” kelimesinin anlamının yaygın bilinmediği, bu bakımdan bu ibarenin tanımlayıcı olarak algılanmayacağı sonucuna varıldığı, taraflara ait markalı ürünlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin ortalama seviyedeki tüketiciden beklenen dikkatin üstünde bir dikkat göstereceği ve bu şekilde taraflara ait markalar arasında bir karıştırma ihtimali doğmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.