Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/70 E. 2015/5877 K. 27.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/70
KARAR NO : 2015/5877
KARAR TARİHİ : 27.04.2015

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/09/2014 tarih ve 2014/664-2014/237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 22/06/2011 tarihinde belirsiz süreli iş akti ile müvekkiline ait işyerinde çalışmakta iken iş akdini 22/11/2012 tarihinde sonlandırdığını, belirsiz süreli iş aktinin 11’nci maddesinde işçinin rekabet yasağı hükümlerinin bulunduğu, davacının belirtilen sözleşme hükümlerine aykırı olarak müvekkili şirketle aynı alanda faaliyet gösteren bir başka firmada çalışmaya başladığını ileri sürerek, rekabet yasağının ihlâli nedeniyle davalının brüt ücretinin 20 katı tutarındaki cezai şart alacağı 15.546,60 TL nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, rekabet yasağına ilişkin iş akti hükümlerinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin iş imkanı bulunan illerle sınırlı olarak öngörülmüş olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği, davalı müvekkilinin davacı firmada montaj ustası olarak çalıştığını, rekabet yasağına ilişkin ticari bilgilerin sahibi olamayacağını, davacının önemli bir zarara uğradığını ispatlaması gerektiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu iş aktinin rekabet yasağına ilişkin hükümlerinin davalının 1 yıl süre ile belli illerde çalışmamasına ilişkin koşulun rekabet etmeme koşulu değil, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, davalının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan bir hüküm olduğu, sözleşme hükmünde geçen illerin davalının yaptığı iş itibariyle tek iş bulabileceği iller olduğu, sözleşmenin dolayısıyla cezai şart koşulunun da geçersiz olduğu, ayrıca davalının davacı firmada çalışırken edindiği ticari sır niteliğindeki bilgileri ne şekilde kullandığı ve davacı şirketin bu yolla ne tür bir zarara uğradığının da iddia ve ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının çalıştığı konum itibariyle davacı şirkete ait çalışma sırlarına sahip olmamasına, bu haliyle mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348. maddesinde sözü edilen koşulların somut olayda gerçekleşmemiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı,davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.