Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6860 E. 2015/13633 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6860
KARAR NO : 2015/13633
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ : … .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2012/401-2014/319

Taraflar arasında görülen davada .. .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 gün ve 2012/401 – 2014/319 sayılı kararı onayan Daire’nin 23/02/2015 gün ve 2015/1012 – 2015/2342 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından, müvekkili şirkete karşı, Kozan İcra Müdürlüğü’nün 2011/615 esas sayılı icra dosyasında ilamsız takip yolu ile icra takibine başlandığını, icra dosyasında alacağa dayalı olarak 30.09.2010 tanzim tarihli, 129099 nolu 15.930 TL meblağlı kapalı fatura gösterildiğini, müvekkiline tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi hükümlerine göre yapıldığı için takibi yeni öğrendiğini, takibe konu yapılan borcu kesinlikle kabul etmediklerini, dayanak gösterilen faturanın kapalı olduğunu, yani fatura bedelinin alacaklı tarafından teslim alındığını, tüm ticari kayıtların incelenmesi halinde gerçek durumun ispatlanacağını, ileri sürerek müvekkilinin, Kozan İcra Müdürlüğü’nün 2011/615 esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine, İİK hükümleri uyarınca davacı lehine ve kötü niyetli davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, davalı alacaklının yapmış olduğu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle de İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca davaya konu olan uyuşmazlığın miktarı üzerinden hesaplanan ve %20 sine tekabül eden 3.186 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17/12/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY

Kapalı fatura, kanunda bu hususta herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte, uygulamaya esas en basit tanımıyla, işletmenin peşin mal ve hizmet satışlarında fatura bedelini peşin olarak aldığını göstermek için faturanın alt tarafının kaşelenip imzalandığı faturalardır. TTK’nın 2. maddesi çerçevesinde, ticari örf ve adet kuralı olarak kabul edilen ve konuyla ilgili açık bir kanun hükmü bulunmadığından somut olayımıza da uygulanması gereken Ankara Ticaret Odası’nın 21.12.1948 gün ve 6 nolu kararı ile bu kararın bir tekrarı niteliğinde bulunan 25.3.1969 gün ve 536/640 sayılı kararda, bir faturanın kapalı olduğunun kabulü için faturanın altına damga pulu yapıştırılması, tarih, işletme kaşesi veya mührü ile yetkilinin imzası yanında “bedeli alınmıştır” şeklinde bir kaydı ihtiva etmesi gerektiği açıklanmaktadır. Damga pulu zorunluluğu 1318 sayılı Finansman Kanunu ile kaldırılmış olsa da, anılan kararlarda sözü edilen diğer hususların varlığı söz konusu olmadığı takdirde bir faturanın kapalı (bedeli peşin alınmış) olarak kabulü mümkün değildir.
Tüm bu nedenlerle, yukarıda arz edilen hususları taşımayan dava konusu faturanın, söz konusu örf ve adet kuralı eksik ve hatalı yorumlanmak suretiyle kapalı kabul edilmesine ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmadığı, buna bağlı olarak davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi kanısındayım.