Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6685 E. 2015/8593 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6685
KARAR NO : 2015/8593
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2015
NUMARASI : 2014/971-2015/22

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/01/2015 tarih ve 2014/971-2015/22 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili ve davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden Mürsel’in işçilik haklarından dolayı ve mahkeme kararı ile davalı şirketten alacaklı olduğunu, açılan ihalenini feshi ve takibin iptali davalarında şirketin tasfiye olduğunun anlaşıldığını, yine işçilik alacağı bulunan müvekkili S.. Y.. tarafından açılan davanın devamı esnasında davalı şirketin tasfiye işlemlerinin sonlandırıldığını ileri sürerek davalı şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Sicil Memurluğu vekili, tasfiye sürecindeki yetki ve sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili, müvekkilinin tasfiye memurluğunu yapmış olduğu şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlandığını, şirketin ihyasına gerek olmadığını, davacıların tasfiye tarihinde tasfiye olan şirketten muaccel talep edilebilir bir alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tüzel kişiliğin sonra erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği halde davacıların açtığı alacak davaları derdest iken şirketin tasfiye edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların açtığı dava dosyalarına esas olmak üzere Tasfiye Halinde T.-İş Dar. Tekstil Tuhafiye İplik İnşaat Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti’nin tasfiyesinin ihyasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Davacılar vekilinin, kararın düzeltilerek onanması isteğini içeren davalı vekilinin temyiz dilekçesine karşı verdiği dilekçesi, nitelik itibariyle katılma yoluyla temyiz istemi kapsamında olup, söz konusu dilekçe yazı işleri müdürüne havale ettirilmiş ise de, temyiz defterine kaydettirilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davacılar vekili tarafından bu işlemler yapılmamış, sadece temyiz dilekçesinin hakime havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 Esas, 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK’nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, bu İBK’nın uygulanması gerekmemektedir.
Davacılar vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre temyiz eden davalı tasfiye memuru C. K. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 547/2. maddesi “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” hükmünü haiz olup mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verildiği halde tasfiye memuru tayin edilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz İSTEMİNİN REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz İTİRAZLARININ REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalı tasfiye memuru Cevat Kökçü yararına BOZULMASINA, alınmadığı anlaşılan 136,00 TL temyiz başvuru harcı ile 27,70 TL temyiz ilam harcının davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı tasfiye memuruna iadesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.