Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6654 E. 2015/13340 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6654
KARAR NO : 2015/13340
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : ….. … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2014/147-2014/144

Taraflar arasında görülen davada ….. … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/07/2014 gün ve 2014/147-2014/144 sayılı kararı onayan Daire’nin 09/03/2015 gün ve 2014/18482-2015/3194 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, avukat olan müvekkilinin “B…. Hukuk Bürosu B Şekil”, “B…. Avukatlık Bürosu B Şekil”, “B… Danışma İnceleme Ltd. Şti. Şekil” ibareli markaların tescili için başvurduğunu, davalının 2008/07734 sayılı “B… Şekil” ibareli markası mesnet gösterilerek başvuruların reddedildiğini, ancak redde mesnet markanın “hukuki hizmetler” başta olmak üzere bir çok hizmette kullanılmadığını iddia etmiş, bilahare HMK’nın 141’inci maddesi uyarınca iddialarını değiştirdiklerini, “B….” ibaresinin hukuki danışmanlık hizmetleri alanında müvekkili ile özdeşleştiğini, müvekkilince marka haline getirildiğini, kullanımla ayırdedicilik kazandırıldığını, 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi uyarınca tescil isteminin reddedilemeyeceğini, Türk Marka Hukuku’nda tescil ilkesi benimsenmişse de hakkın tescil ile değil ihdas, kullanma, ayırdecilik ve tanınmışlık kazandırma ile doğacağını ileri sürerek davalı adına tescilli 2008/07734 sayılı markanın 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 42’nci maddeleri uyarınca hükümsüz kılınmasını, aksi halde müvekkil markalarının davalı markasına tecavüz teşkil etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.